19 Nisan 2015 Pazar

SONSUZ  DÖNÜŞÜMLÜ METAL AMBALAJ

Metal Ambalajin  “Sürdürülebirliği Ve Pazardaki Konumu”
Ambalaj 2016 yılında küresel çapta 115 milyar dolarlık pazar payına sahip olması öngörülüyor. Türkiye’de ise 20 milyar dolarlık büyüklüğe sahip ambalaj sektöründe metalin payının artması bekleniyor.

Ambalaj Sektörün en önde gelen firmalarından Sarten Ambalajın ev sahipliğinde 17 Nisan 2015 Cuma günü Point  Barbaros Hotelde “Metal Ambalajın Sürdürülebilirliği ve Pazardaki Konumu” konulu Uluslararası Ambalaj toplantı düzenlendi.

Toplantı: EMPAC (European Metal Packaging Association) Avrupa ambalaj Üreticileri birliği CEO'su Gordon Shade ve İletişim Müdürleri Ellen Wauters, BİM   Birleşik mağazalar A.Ş. Operasyon Komite Başkanı COO'su ve İcra kurul üyesi Galip Aykaç. Sainsbury Marketler Zinciri Eski üst düzey yönetici Alison Austin, Çevko Vakfı sekreteri Mete İmer konferanslarıyla  ve  Levent Erden Moderatörlüğünde, Zeki Sarıbekir, Alison Austin, ASD genel Sekreter Aslıan Arıkan, Ege Zeytin İhracatçılar Birliği Başkanı Gürkan Renklidağ,  Total Lojistik Direktörü Yaşar Taşkıran gibi isimlerin oluşturduğu .panel şeklinde gerçekleşti.

Konferansda  sektörün  yetkin kişileri tarafından, sonsuz geri dönüşümlü olduğu vurgulanan metal ambalaj derinliğine genişliğine analiz edildi.  Türkiye’den ve dünyadan çok sayıda üst düzey sektör temsilcisi katıldı.

Sarten CEO'su Zeki Sarıbekir yaptığı açılış konuşmasında her ürünün Kağıt, cam, plastik, teneke vs. herşeyin ambalaja konulmasını ve eş zamanlı olarak geri dönüşümünüde düşünülmesi gerektiğini, EMPAC- Avrupa Metal Ambalaj Üreticileri Birliği’nin Başkanı Gordon Shade ve İletişim Müdürü Ellen Wauters ile beraber şekillendirdiklerini söyleyerek söze başladı. Özetle "Metal ambalaj, sonsuz geri dönüşebilen, yani doğaya zarar vermeden tekrar tekrar yeniden kulanılabilen bir ambalaj türüdür. Ayrıca, içinde sakladığı ürün eğer bir gıda ürünü ise, onu nefasetini ve besin değerlerini kaybetmeden raf ömrü sonuna kadar en hijyen koşullarda korur. Eğer ürün; Endüstriyel veya Kozmetik bir ürün ise, ürünün kimyasal ve fiziksel özelliklerini en üst düzeyde korur. Metal ambalaj ayrıca, tüm uluslararası taşımacılık standartlarına uygun bir ambalajdır. Ambalaj ürüne bir kimlik kazandırır." dedi
Sarıbekir metal ambalajın pazarda ve tüketicilerin algısında hakkettiği yerde olup olmadığı tartışılan bir konu olduğunu.  tüketiciyi daha iyi bilinçlendirerek metal ambalaj algısını olması gereken yere getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Sarıbekir şirketleri hakkındaki bilgileri ve kişi başı ambalaj kullanım birimlerini şu şekilde açıkladı." 2014 yılında Şirketimiz için önemli gelişmelerden biri SAP sistemine geçmemiz, bir diğeri de Turquality destek programına girmiş olmamız.  MITSUI ile bir süre önce  ortaklık gerçekleştirdik. Türkiye’de kişi başına düşen ambalaj tüketimi giderek yükseliyor.  2014  itibariyle 240 dolar seviyesine ulaşmış durumda. Ama Avrupa’daki 350 dolar, ABD’deki 400 ve Japonya’daki 500 dolar seviyelerine baktığımızda geride olduğumuzu görüyoruz."

EMPAC (European Metal Packaging Association) Avrupa ambalaj Üreticileri birliği CEO'su Gordon Shade ve İletişim Müdürleri Ellen Wauters Avrupa ve Dünya genel profiliini aktardı.  Alisson Austin ve BİM   Birleşik mağazalar A.Ş. Operasyon Komite Başkanı COO'su ve İcra kurul üyesi Galip Aykaç. Perakende zincirinin ambalajla olan bağlarını dile getirdi.

BİM Operasyon Komitesi Başkanı süpermarketlerin Türkiye’de gelişmesi, tüketimi hızla artırmakla ambalaj sektörüne büyük fayda sağlamakta olduğunu ambalaj sektöründe kendileriyle eş değerde  büyüdüğnü  yeni yatırımların sürdürdüğünü gözlemlediklerini açıkladı.
 ÇEVKO Vakfı sekreteri Mete İmer çevreyle ambalajların dönüşümünü değerlendirdi.

Levent Erden’in moderatörlüğünde Panele Zeki Sarıbekir, Alison Austin, Ambalaj Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Aslıhan Arıkan ,  Ege Zeytin ve Zeytin Yağı İhracatçı Birlikleri Başkanı Gürkan Renklidağ  ve TOTAL Oil Türkiye Lojistik Direktörü Yaşar Taşkıran panelist olarak katıldılar. Gerçekleştirilen panelde metal ambalajın farklı sektörler açısından önemi vurgulandı. 2023 İhracat hadeflerine ulaşmak için ambalaja destek verilmesi yeni yatırımların hızlandırılması ifade edildi.



yilmazparlar@yahoo.com

5 Nisan 2015 Pazar

ŞEKERDE  KAYIP 800 MILYON DOLAR

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin Kartepe’deki 27-29 mart 2015 tarihlerinde gerçekleşen Ekonomi Zirvesi’nde Nişasta Üreticileri Derneği (NÜD) Başkanı Rint Akyüz, Basın toplantısı düzenledi.
NÜD Başkanı Akyüz, “Kayıp 800 milyon dolara çıktı. Kanun değişmeli.  AB'de kotalar kalkıyor, sıra bizde. Özelleştirme sürecinde olduğu için binalar Maliye’ye devredildi. Japonya'dan sonra dünyanın en pahalı şekerinin satıldığı Türkiye'nin dış dünyayla rekabet imkanı kalmadı.Fabrikalarda, yatırım yok, bakım yok. 2014’te şeker fabrikalarında, 361 bin ton kayıp oluştu. Devletin kaybı da 800 milyon doları bulmaktadır"  dedi
Başkanı Akyüz “Şeker konusunda algı değişti. Bu algının sebebi, ‘şeker zehirdir’ deniliyor. Eğer bir günde çok fazla su içersen su bile zehirdir, öldürücüdür. Vücut şeker almazsa, şeker ihtiyacını proteinleri kırarak elde etmeye çalışır. Bu durumda da böbrekler zarar görecektir. Özetle ‘şeker’ zehir değildir. Sağlıksız gıda yoktur, sağlıksız beslenme vardır. Türkiye'de 2001 yılında çıkarılan Şeker Kanunu ile mısır şekerine yüzde 10 kota uygulaması getirildi. Türkiye'de ham maddesi pancar olan 33, mısır olan ise 5 şeker fabrikası bulunuyor. Kabataslak bakarsak toplamın yüzde 25'i kotadır. Türkiye'de gıda sanayisinin üretim rakamları yükseliyor. Glikozla ilgili sanayicinin ciddi talebi oldu. Sanayicinin glikoz hakkı var, bizim üretim hakkımız yok. Kotalar kalkmalı."açıklamalarında bulundu.
Ayrıca “Türkiye’den 4 saatlik uçuşla, 900 milyon kişiye ulaşılmaktadır.  Bizdeki şeker Japonya'dan sonra dünyanın en pahalı şekeri. Bu bölgelerde toplamda 1,5 trilyon dolarlık gıda tüketimi var. En azından bu coğrafyadan 15 milyar dolarlık bir pay almamız gerekiyor. Bunun için yeni dönemde Şeker kanununun değişmesi gerekiyor" şeklinde kanunun değişmesi gerektiğini vurguladı.
 En­zim it­ha­la­tın­da­ki so­run­lar­la il­gi­li so­ru­ya   “64 bin ta­ne en­zim ol­du­ğu­nu ve ken­di­le­ri­nin sa­de­ce 3, 4 ta­ne­si­ni kul­lan­dık­la­rı­nı ve en­zim it­ha­la­tı ya­pa­ma­dık­la­rı­nı ifa­de et­ti. Ak­yüz "Dün­ya­da sa­de­ce biz­de olan Bi­yo­gü­ven­lik Ka­nu­nu var. Bu oran­tı­sız bir ka­nun­dur. Eğer bir dü­zen­le­me ya­pı­la­maz­sa mı­sır şe­ke­ri ya­nı sı­ra pek çok sa­na­yi­de fab­ri­ka­lar du­ra­cak­tır" de­di.
Daha sonra sohbet tarzında ekonomi gazetecilerle toplantırını sürdürdü.
yilmazparlar@yahoo.com