2 Kasım 2024 Cumartesi

Beyaz Altına Yolculuk-Sevda Aydın’ın Organik Pamuk Seferberliği-Yılmaz Parlar

  

Beyaz Altına Yolculuk

Sevda Aydın’ın Organik Pamuk Seferberliği

Pamuktan Mağazaya, Türkiye’de Pamuk Üretimini Canlandırma Hareketi

İlk Adımlar, Tarımsal Kalkınma İçin Organik Pamuk Projesi

 Hazır giyim sektöründe Türkiye’nin pamuk ihtiyacı, sektörün “beyaz altın” olarak adlandırdığı pamuk üretiminde bölgesel kalkınmaya katkıda bulunacak çözümler arıyor. AYTIM Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Sevda Aydın Vakfı (SAV) Başkanı Sevda Aydın, bu ihtiyaca güçlü bir cevap veriyor. Ege Bölgesi'nde başlattıkları organik pamuk üretimi projesi ile çiftçileri doğrudan tekstil imalatçılarıyla buluşturuyor.


 



Pamukta Dışa Bağımlılıktan Kurtulmak

Son yıllarda, Türkiye pamuk ithalatında dünya sıralamasında beşinci konumda yer alıyor. Dış ticaret politikaları, sulama zorlukları ve kırsal göç gibi faktörlerle istenilen düzeye ulaşamayan pamuk üretimi, çözüm arayan sanayicileri harekete geçirdi. Sevda Aydın, bu sorunların farkında olarak pamuk ekim alanlarının artırılması için etkili adımlar atılması gerektiğini belirtti. SAV ve AYTIM Grubu’nun ortaklaşa geliştirdiği projeler sayesinde, pamuk üretiminde daha sürdürülebilir, çevresel ve sosyal açıdan duyarlı bir model sunuluyor.



Organik Pamuk Üretiminde Şeffaflık ve İzlenebilirlik

SAV ve AYTIM Şirketler Grubu, organik pamuk üretimini sadece ekolojik ve sosyal bir kazanım olarak değil, aynı zamanda kurumsal şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine dayalı bir kalkınma modeli olarak ele alıyor. Üretimden nihai ürüne kadar tüm aşamaların izlenebilir şekilde yürütüldüğü bu çalışma, sektörün uluslararası pazar beklentilerine de uyum sağlamasına olanak tanıyor.



Organik Pamuk: Gelecek Nesiller İçin Bir Yatırım

Sevda Aydın, projeyi “sadece bugünün değil, yarının Türkiye’sine yatırım” olarak tanımlıyor. Aydın, organik pamuk yetiştiriciliğinin yalnızca çevresel duyarlılığı değil, aynı zamanda yerli üretimin gücünü de artıracağını belirterek pamuk üreticilerini desteklemeye devam edeceklerini vurguladı. Aydın’ın önderliğindeki bu adımlar, diğer pamuk yetiştirme bölgelerine yaygınlaştırılması ve kamusal destekle güçlendirilmesi bekleniyor.



Sosyal ve Ekonomik Katkı: Hem Üreticiye Hem Ekonomiye Fayda

Pamuk üreticisini desteklemeye yönelik çalışmalar, üreticilerin ekonomik bağımsızlığını kazanmasını sağlarken, aynı zamanda ulusal ekonomi için büyük bir fırsat sunuyor. Aydın, bu projelerin ulusal pamuk üretiminde kalite ve miktar artışına yol açacağını, hazır giyim sektöründe ise ihracat gelirlerini ve istihdamı destekleyeceğini ifade etti. Bu sürdürülebilir modelin ülkemizin pamuk ithalat bağımlılığını azaltarak, döviz gelirlerini artıracağına ve istihdama katkı sağlayacağına olan inançla çalışmalarını sürdürüyorlar.

yilmazparlar@yahoo.com

18 Ağustos 2024 Pazar

Opel’in İsmi 50 Yıldır Güvenlikle Birlikte Anılıyor-Yılmaz Parlar

 

Opel’in İsmi 50 Yıldır Güvenlikle Birlikte Anılıyor!

 

Otomotiv sektörünün sevilen markalarından Opel, cesur ve yalın tasarımlarının yanında üst düzey güvenlik konusundaki kararlılığı ile de biliniyor. Opel, OSV 40 Güvenlik Aracı ile de bu geleneğini ortaya koyuyor. İsmini 40 millik çarpışma testlerinden alan ve Kadett C modelini temel alarak tasarlanan bir güvenlik aracı olan OSV 40, saatte 65 kilometre sürate (40 mil/saat) kadar çarpışma testlerinde üstün performans göstermişti. Teste tabi tutulan araçların ağırlığının 1.000 kilogramın altında kalması koşulundan yola çıkan Opel mühendisleri, ek güvenlik ekipmanlarına rağmen OSV 40’ı 960 kilogram gibi düşük bir ağırlıkta tutmayı başarmışlardı. Böylece Opel, o yıllarda bile kompakt araçlarda da yüksek güvenliğin mümkün olduğunu göstermişti.

 


Opel’in Corsa ve Astra'dan yeni Grandland'e kadar uzanan geniş yelpazedeki modelleri, elektrikli versiyonlara ve günlük kullanım için gelişmiş özelliklere sahip. Opel'in hem binek hem de hafif ticari araçları son teknolojiyle donatılmış çok sayıda aktif ve pasif güvenlik sistemiyle her koşulda konforlu bir yolculuk sunacak şekilde tasarlanıyor. Opel'de güvenlik, her araç sınıfında bir gelenek olmayı sürdürüyor. Alman marka, Avrupa’daki en son düzenlemelerin yanı sıra 50 yıl öncesinde de olduğu gibi, her daim zamanın ve yasal gerekliliklerin önünde olmaya  devam ediyor. Opel, emniyet kemerlerinin zorunlu hale gelmesinden üç yıl önce, yani 1973'ten bu yana tüm modellerini standart olarak emniyet kemerleriyle donatmayı sürdürüyor. Opel, 1974 yılında Kadett C modelinden yola çıkarak geliştirdiği OSV 40 ile güvenlikte vizyoner bir yaklaşım sergilemişti. Araç, 65 km/s hızla yapılan önden çarpışma testlerinde başarılı olmuş ve gelecekteki güvenlik teknolojileri için önemli bir yol haritası belirlemişti. Bu deneysel araç, o yıllarda bile kompakt sınıfta optimum güvenliğin sağlanabileceğini kanıtlamasıyla öne çıkmıştı.

 

Sadece 960 kilogram ağırlığında

 

Rüsselsheim merkezli Opel, günümüzden 50 yıl önce İngiltere'nin Londra şehrinde düzenlenen Uluslararası Gelişmiş Araç Güvenliği Teknik Konferansı’nda güvenli bir kompakt otomobil fikrini ortaya attı. Mühendisler ise bir yıl önce tanıtılan Kadett C modelini temel alarak güvenlik konusundaki vizyonlarını daha da geliştirdiler. Böylece Opel Güvenlik Aracı anlamına gelen OSV (Opel Safety Vehicle) ve saatte 40 mil (yaklaşık 65 km/saat) önden çarpma hızını temsil eden OSV 40 ortaya çıktı. Belirlenen hız koşullarında ek güvenlik ekipmanlarına rağmen teste tabi tutulan aracın ağırlığının 1.000 kilogramın altında kalması gerekiyordu. Opel mühendisleri, nihai ağırlığı 960 kilogram olan deneysel araçla, o zaman bile optimum pasif güvenliğin yalnızca büyük ve ağır araçlarda değil, aynı zamanda kompakt araçlarda da ulaşılabilir olduğunu gösterdi.

 

OSV 40, sonraki çarpışma testleri sırasında tüm hedeflere ulaştı: Dört kapının tamamı, saatte 65 km hızla sert bir engele önden çarpmasına rağmen herhangi bir alet yardımı olmaksızın açılabildi. Otomobilin ön kısmı çarpma enerjisini o kadar başarılı bir şekilde sönümledi ki 50 cm kadar sıkıştı. OSV 40, 50 km/s hızla bir sütunla önden çarpışma, arkadan çarpma, bir direkle yandan çarpışma ve 48 km/s hızla devrilme testi sırasında da aynı derecede etkileyici oldu.

 


Poliüretan köpüklü tamponlarla darbelere karşı tam koruma

 

Mühendisler, bu örnek teşkil eden sonuçlara ulaşmak adına çeşitli fikirler geliştirdiler. Kadett C, şok emici güvenlik direksiyonu, ön ve arkadaki çökme bölgeleri ve yolcu bölmesindeki güvenlik hücresi gibi özelliklerle bunun için ideal bir temel oluşturdu.

 

Modern sac metal tamponlarla karşılaştırıldığında, OSV 40'ın hacimli tamponları özellikle dikkat çekiciydi. OSV 40 tamponları, güvenliği artırmak için emici özellik sağlayan poliüretan köpükle dolduruldu. Aracın ön tarafında, saatte 8 km’nin üzerindeki çarpma hızlarında kontrollü bir şekilde kırılan, köpük dolgulu ek unsurlar kullanıldı. Köpük yapı, bu hızın altındaki önden darbelerin yalnızca küçük bir deformasyonla sonuçlanmasını sağlayacak seviyede enerjiyi sönümledi; böylece "kendi kendini onaran" tamponun öncüsü tasarlanmış oldu. Mühendisler ayrıca, yandan darbelere karşı daha fazla güvenlik alanları oluşturmak adına eşik ve kapı boşluklarını poliüretan köpükle doldurdu. Diğer taraftan güçlendirilmiş tavan kirişleri ve tavana monte edilmiş ön koltuk sırtlıkları yolcu bölümünün dengesini artırdı (koltuklar hala ayarlanabilir durumdaydı). Ayrıca, gövde sertliğini artırma hedefi de göz önünde bulundurularak lamine camdan yapılmış ön cam, doğrudan gövdeye yapıştırıldı.

 


Güvenlikte yeni bir vizyonu temsil ediyor

 

Opel’in mühendislerinin geliştirdiği OSV 40 Güvenlik Aracı’nın içinde, bir kaza durumunda yolcuların temas edebileceği tüm yüzeyler iki santimetrelik bir poliüretan köpük tabakasıyla yastık oluşturacak şeklinde desteklendi. Direksiyon ise alt direksiyon kolonunda konumlandırılan ek bir katlanabilir unsurla donatıldı.

 

OSV 40'ın kokpitinde de güvenlik ilk sırada yer aldı. Hella tarafından üretilen merkezi uyarı sistemi 11 fonksiyonu kontrol ediyor ve lambalarının yanmasıyla ilgili uyarla olası hataları gösteriyordu. Bununla birlikte arka camın arkasındaki dört ek ışık, acil frenleme sinyali veriyor ve aynı zamanda dörtlü flaşör olarak işlev görüyordu. Bu ışıklar, aracın arkasında seyreden, yoldaki diğer sürücüler tarafından kolayca görülebiliyordu. Ayrıca karşıdan gelen araçlardaki sürücülerin göz kamaşmasını önlemek adına geliştirilen far uzaklığı ayarlı yenilikçi farlar, bu modelde kullanıldı. Bu sistem, Opel'in günümüzdeki uyarlanabilir Intelli-Lux LED® aydınlatma teknolojisinin öncüsü oldu. Diğer taraftan, ikiye bölünmüş dikiz aynası, kör noktayı en aza indiren alt kısmı sayesinde mükemmel bir görüş sağladı.

 

Arka bölmeye kesintisiz bir bölüm oluşturmak için ön koltuklar genişletildi. Özellikle omuz bölgesindeki yan destekler, yandan çarpma durumunda sürücü ve yolcunun birbirleriyle çarpışmasını önledi. Ön koltukların minimalist başlıkları ise sürücünün arka görüşünü sağlamasına iyi bir şekilde yardımcı oldu. Buna ek olarak arkadaki yolcular için panjur tipi koltuk başlığı sistemi geliştirildi. Böylece sürücünün arka görüş mesafesi engellenmemiş oldu. Opel’in Güvenlik Aracı olan OSV 40'ın dört koltuğunun tamamında üç noktalı emniyet kemeri bulunuyordu. Hatta ön koltuklarda otomatik emniyet kemeri gerdirme sistemi dahi mevcuttu.

 

Modern araç güvenliğinin öncüsü

 

OSV 40'ın etkisi son derece büyüktü; aracın geliştirilmesinden ve test edilmesinden elde edilen bulgular kısa sürede doğrudan yeni modellerin üretimine dahil edildi. Aynı zamanda, deneysel araç insanların yavaşça değişen bilincine katkıda bulundu. O zamana kadar, araç güvenliği ve kaza önleme gibi konular insanların aklına pek gelmiyordu ancak bugün otomobil kullanıcıları, satın alacakları modeli seçerken pasif ve aktif güvenlik sistemlerini giderek daha fazla dikkate alıyor. OSV 40, 1970'lerin ortalarından itibaren, özellikle kompakt sınıfta, modern araç güvenliğinin öncüsü haline geldi.

 

Opel, yeni nesil Astra modeli ile ileri teknoloji ürünü olan yardımcı sistemlere verdiği önemin de altını çiziyor. Kompakt sınıfın en çok satan modellerinin kapsamlı standart donanımları ise günümüzde şunları içeriyor:

 

·         Kamera Bazlı Aktif Acil Frenleme Sistemi

·         Şerit Koruma Özellikli Aktif Şerit Takip Sistemi

·         Trafik İşareti Tespit Sistemi

·         Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi

·         Hız Adaptasyon Sistemi ve Hız Sabitleyici

·         Ön ve Arka Park Sensörleri

·         Donanım seviyesine bağlı olarak Gelişmiş Trafik İşareti Tespit Sistemi, dur-kalk fonksiyonlu Adaptif Hız Sabitleyici,  Radar Bazlı Gelişmiş Aktif Acil Frenleme Sistemive IntelliVision 360o Çevre Görüş Kamerası.

 

Buna ek olarak, Intelli-Drive sürüş destek sistemleri başlığı altında, yukarıda bahsedilen birçok yardımcının yanı sıra Arka Çapraz Trafik Uyarısı, Gelişmiş Kör Nokta Uyarı Sistemi ve Şerit Ortalama Özellikli Aktif Şerit Takip Sistemilerini de içeriyor. Karakteristik Opel Vizör marka yüzü, toplam 168 bağımsız LED hücreye ve 10 farklı aydınlatma moduna sahip adaptif Intelli-Lux LED® Pixel farları da içeriyor. Sürücünün gözlerini ve dikkatini yolda tutması için birçok bilgi, Intelli-HUD Sanal Gösterge Paneli ile rahatlıkla görüntülenebiliyor.

 

 

Opel hakkında

Avrupa’nın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Opel, kapsamlı elektrikliye geçiş hamlesiyle CO2 emisyonlarının azaltılmasında öncü bir rol üstleniyor. Şirket 1862 yılında Almanya’nın Rüsselsheim kentinde Adam Opel tarafından kuruldu ve 1899 yılında otomobil üretimine başladı. Opel, Ocak 2021’de Groupe PSA ve FCA Group arasındaki birleşmeyle yeni sürdürülebilir ulaşım döneminin küresel lideri olarak kurulan Stellantis NV’nin bir parçası. Şirket, İngiliz kardeş marka Vauxhall ile birlikte dünya genelinde 60’ın üzerinde ülkede temsil ediliyor. Opel, sürdürülebilir bir başarı tesis etmek üzere müşterilerin gelecekteki ulaşım taleplerinin karşılanmasını sağlamak için elektrikliye geçiş stratejisini uyguluyor. 2024 yılına kadar, her bir Opel modelinin bir elektrikli versiyonu satışa sunulacak. Bu strateji, Opel’in sürdürülebilir kârlı, küresel ve elektrikli bir gelecek oluşturmak için uyguladığı PACE planının bir parçası.

 

yilmazparlar@yahoo.com


 kaynak