27 Nisan 2018 Cuma

Yönetim Danışmanları Derneği- Türkiye Management Forum-Yılmaz Parlar

Danışmanlar Faydalı Böceklerdir
Onlarsız olmaz…
Yönetim Danışmanları Derneği tarafından 25.Nisan 2018 Çarşamba günü İstanbul Ataşehir Sheraton Hotel’de Türkiye Management Forum düzenlendi.

Gerçekleşen Forumun panellerinde, Yönetim Danışmanları faydalı böceklere benzetildi. Böcekler besliyor, dünyanın temiz kalmasını sağlıyor ve tehlikelerden koruyor.
Türkiye’nin Kobi’lere yönelik sürdürülebilir yapılar oluşturmasına yönelik çalışmaların paylaşıldığı “Yönetimde Yenilikçilik ve Değişim “ sloganıyla açılan zirvede,

Açılış oturumunda ; Yönetim Danışmanları Derneği Başkanı Zeynep Tura, “Yönetim Danışmanı kullanmak bir keyfiyet değil, ekonomik gelişim ve sağlıklı, sürdürülebilir büyüme için bir zorunluluk olarak görülmeli.”
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç  “Her işletmenin özelliğine göre, Uygun hazırlanacak stratejiler ve bu stratejilere göre çalışma ortamları oluşturulmalı.”
Bilim Sanayi Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç.Dr.Hasan Ali Çelik, “Bilim ve teknoloji odaklı düşünmeli ve bu yönde kendimizi daha da ileriye taşımalıyız.”
Ekonomi gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak, “Yönetimde Yeni Stratejiler, büyüme yöntemleri, ancak danışmanlar sayesinde mümkün olabilmektedir.”
Dünya gazetesi Ekonomi yazarı Rüçtü Bozkurt, “Strateji Danışmanlığını; Yönetim Danışmanlığı, Operasyon Danışmanlığı, İK Danışmanlığı, Finansal Danışmanlık, IT Danışmanlığı, şeklinde sınıflanırabiliriz.”
Global Growth Institute’den Wayne Clarke, The brundtland commission’s report 1987 our common future üzerinden örneklemeler verdi.
Aslındada raporun esasında “Küresel olarak düşünmeyi” kabul edersek, Büyüme konusuna dikkat çekmek, büyük bir hata olabilir. Yaşadığımız toplumlarda ekonomik ve nüfus artışının bugüne kadar olduğu gibi devam edemeyeceğini inkar ediyoruz. Her köydeki kaynaklar dağıtılıyor, her bir şehrin çevresi bozuluyor ve çocukların yaşayabilmeleri için her şehrin uygunluğu tehdit ediliyor. Gelecek için herhangi bir topluluk planını, büyüme gibi bir şeyi ilan etmek, birçok köy, kasaba ve kentin zaten inşa edildiğini ve aynı zamanda insanlarla doldurulduğunu kabul etmiyor. Şimdi zevk aldığımız yaşam kalitesi çocuklar için korunacaksa, ekonomik ve nüfus artışına yönelik sınırlamalar getirilmelidir. Bunu yaparak yerel olarak hareket etmeyi ve sürdürülebilir olmayı seçiyoruz.

Biyolojik kısıtlamalar ve fiziksel kısıtlamalar, çoğumuzun çoğunun yaşadığı birçok toplumdaki insan tüketiminin, üretiminin ve nüfus faaliyetlerinin giderek artan şekilde artması üzerine, daha fazla ekonomik ve nüfus artışı artık pek çok yerde sürdürülebilir değildir. Yeryüzünün kırılgan çevrelerle sınırlı olduğu sürece, Büyüme'nin sürdürülemez olduğu bir nokta ortaya çıkıyor. Yerel olarak yapılacak çok iş var. Fakat bu çaba ekonomik ve nüfus artışını mantıklı bir şekilde sınırlamadan makul bir şekilde başlayamaz.
Sürdürülebilir KOBİ ‘ler, Teknoloji ile Finansal Yönetim, Yönetimde Yeni Stratejiler ve Değişen Bakış Açıları, Teknoloji ile Yönetmek, Ekonomiye Göre Yenilikçi Finans Yönetimi, Değişen Müşteri Beklentilerine Göre Yeni Pazarlama Stratejileri gibi konulu panel ve konuşmaların yapıldığı forumda;

Bilim Sanayi Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç.Dr Hasan Ali Çelik Management Forum Turkey açılış konuşmasında  Ülkemizde ithalat oranlarını düşürmek için özellikle Teknolojik üretime dayalı çalışmalar yapmaktayız. Tekno Yatırım Stratejik Ürün Desteklerinde %70 e varan destekler sağlıyoruz. Artık bilim ve teknoloji odaklı
düşünmeli ve bu yönde kendimizi daha da ileriye taşımalıyız. İşletmelerimiz teknolojik değişime yönelik çalışmalarını her geçen gün hızlandırıyorlar , Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak tüm kurumlarımız ile ülkemizin stratejik hedefleri doğrultusundaki çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfedarasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç  “Yönetim Stratejileri işletmeler için çok önemli bir faktördür. Her işletmenin özelliğine göre Uygun hazırlanacak stratejiler ve bu stratejilere göre çalışma ortamları oluşturulması , karlılık , istihdam oranları gibi rakamlara da pozitif etki sağlayacaktır.” Açıklamalarda bulundu..

Strateji geliştirme, iş-teknoloji uyumlanması, kurumsal yapılanma, verimlilik, süreç yönetimi, yenilikçilik ve değişim yönetimi konularında uygulamaya esaslı  çözümler sunan, Tangram Yönetim Danışmanlık A.Ş. kurucu ortağı Yönetim Danışmanları Derneği’nin (YDD) Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Tura, “ Türkiye engin kaynaklara sahip bir ülke. Fakat, bu Kaynakları verimli olarak kullanmadan ısraf ediyor olmamız , ekonomik açıdan dar alanlar oluşmasına sebep olmaktadır. Ekonominin itici gücü olan Kobilerimize Kamu tarafından özellikle KOSGEB aracılığı ile önemli
kaynaklar sağlanmakta fakat belirli bir strateji çerçevesinde ilerlemesi gereken Kobi lerimizin satış, pazarlama, üretim, kalite gibi konularda bütün çalışmalarını tek başına yapmasını bekliyoruz. Özetle işi doğru yapmalarını yani operasyonel mükemmelliği bekliyoruz. Kobi lerin teşviklerden faydalanırken yapısal iç reformalarını
yapmalarının sağlanması gerekir. Bunu da ancak  Dışarıdan Bakan bir
göz desteği ile sağlayabiliriz. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri aynı zamanda en çok danışmanlık hizmeti alan ülkeler. Yönetim Danışmanı kullanmak bir keyfiyet değil,
ekonomik gelişim ve sağlıklı, sürdürülebilir büyüme için bir zorunluluk olarak görülüyor. Japonya, Almanya, İngiltere ve ABD de verilen destekler ülkenin stratejik hedefleri doğrultusunda, KOBİ nin ihtiyaç duyduğu yetkinliği geliştirmek için, konusunda uzman, yetkin danışman desteği ile ve en önemlisi performans izleme modeli çerçevesinde veriliyor.Ülkemizde de son geliştirilen KOBİ destek
süreçlerini bu açılardan değerlendirmemiz gerekiyor. KOBİ lerimiz ekonomimizin belkemiği ya da can damarı iseler, onların sağlıklı büyümeleri için gerekenleri dengeli bir plan çerçevesinde sunmamız gerekli.” dedi.

Yönetimde Yeni Stratejiler, Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak moderatörlğünde, Crossover İstanbul Genel Müdürü Mine Dedekoca, Lexmark Int.CEEMEA Genel Müdürü Sinan Emon ve Toray International Türkiye CEO’su Alper Ensari tarafından değerlendirildi.
Dijital Ekonomiye dönüşümde Kobi’lerin yeni yönetim stratejileri ve değişen yönetim açıları değerlendirildi. Büyüme için gereken yeni stratejiler, dijital ekonomi ile beraber, Dijital dönüşüme yapılan yatırımın iş süreçlerindeki etkileri ele alındı
Türkiye’de üretime dayalı ekonomiye geçişte , Kobi’lerin yeri, aynı zamanda gelişen ve sürdürülebilir yapılar kurmaları için Yönetimden , Finansman unsurlarına kadar her alanda yapılması gereken değişimler masaya yatırıldı.
Topluluk Lideri Ömer Turhan “ Danışmanlar faydalı böceklerdir. Yapraklardaki bitleri ve sivrisinekleri yiyor, meyve ağaçlarının ve sebzelerin döllenmesini sağlıyor ve hatta çöpleri temizliyorlar. Bazıları bunları öğrendikçe korkularını kaybediyor. Böceklerin iyi ve yararlı olduklarına dair en bilinen örnekse arılar. Hem bal üretiyorlar, hem de dölleme yetenekleri olmasaydı neredeyse hiçbir ağaç ya da bitki meyve vermezdi.
Bunun içine bilgi endüstrisindeki her mesleği koyuyorum. Mimarlar, reklamcılar, muhasebeciler, mühendisler, hukukçular, araştırmacılar... Arı gibidirler. Arılar tabiatta yok olursa dünyanın başına ne geleceğini bilmeyen yoktur. Faydalı böcekler hak ettiği yerde olmalı ki; iş yaşamımız zenginleşsin ve değer yaratabilsin.
Sanayi devrimi ile ortaya çıkan Yönetim kavramı, yüzyıllar boyunca sosyolojik ve teknolojik gelişmelere paralel olarak sürekli değişmiş ve yenilenmiştir. Günümüzde yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler 90’lı yıllardan itibaren iş hayatımıza Yeni Ekonomi kavramını katmıştır. Yönetsel, sosyo-ekonomik, finansal ve hukuksal alanlardaki dinamikleri hızla değiştiren ortya çıkan yeni iş yapma modellerini Yönetim Danışmanları Derneği (YDD), paydaşlarını bilgilendirmektedir. Değişen yönetsel teori ve uygulamaları paylaşmaktadır.
Üretime dayalı ekonominin geliştirilmesi, stratejilerin oluşturulması ve standartların belirlenmesi ile ilgili çalışmalarına hızla devam etmektedir.
 yilmazparlar@yahoo.com    

1 Mart 2018 Perşembe

Lionel Hotel-gelinlik fuar-Yılmaz Parlar


GÖRKEMLİ DÜĞÜNLERİN ADRESİ LİONEL
Düğün trendlerini belirleyen mekan Hotel Lionel geçen hafta sonu gelinlik fuarı gerçekleştirdi.
Başarılı evlilik düzenleyicisi olarak, evlilik düğün planlamanın tüm sırlarını, yaptığı organizasyonların detaylarında saklayan, baştan sona bir bütünlük ve konsept içerisinde seyreden düğün organizasyondaki akışın tüm romantik zirvelerini, görkemli tören içerisinde harika bir biçimde sunabilen, Lionel Hotel yakın coğrafyada alternatif turizmin bu hizmetinede yelken açıyor. Lionel Hotel evlenmek isteyen mutlu çiftlere kusursuz bir hizmet sunuyor. Bu hizmetiylede, çiftlerin mutluluklarına ortak oluyor.
Kreatif dekorasyonlar ve sıcak ruhu yansıtan atmosferiyle, aksesuarlar, mekân süslemeleriyle, renkler, masalarda romantik etki yaratan şamdanlarıyla masa ve üzerlerinde çiçek süslemeleriyle, düğün organizasyon trendlerini belirleyen, hayallerdeki rüya düğünü yaşatan,  yenilikçi duruşuyla turizm sektörünün öncü markalarından biri haline gelen, Lionel Hotel gelinlik fuarı programında ünlülerde yer aldı.
Evlilik Festivali, Kına Konsepli Defile, Pınar Bent Gelinlik Defilesi, Mali Kuaför Saç Show,   Şinasi Günaydın Damatlık Defilesi  ile paket bir şekilde her ihtiyaca cevap verebilen algı yarattı. Ahmet Şelçuk İlhan sergilediği evlilik sevgi aşk üzerine performansıyla çok beğeni topladı. Nuri Alço Şinasi Günaydın Damatlık Defilesinde yer aldı.  Serkan Ersöz dans okulu sahibi Serkan Ersöz dans gösterimi evlilik düğününde çiftlerin alması gereken dans kursunu ilham etdi.
Hotel iş geliştirme Direktörü Burçak Atak ile yaptığımız söyleşide Lionel Hotel  olarak aylar öncesinden rezervasyon tarihlerinin belirlendiği, dekorasyonuyla, yemekleriyle, hizmet anlayışıyla büyüleyici bir atmosfer sunduklarını, Türk ve Dünya mutfağında ön plana çıkan lezzetlerle oluşturulmuş davet menüleri ve isteğe göre hazırlanabilen butik menülerle düğünlerin vazgeçilmez adresi  olmayı hedefledikleri söyledi.
Burçak Atak “Mutluluk için çıkılan evlilik yolunda hayallerinin ötesinde bir düğün istiyorsanız elit, görkemli ve samimi kutlamalarla akla ilk gelen otelimiz, çiftlerin hayallerini kurdukları kusursuz bir düğün için tüm detayları düşünmekteyiz. Profesyonel ekibimiz, lezzetleri, masalsı dekorasyonuyla farklı ve ayrıcalıklı düğünlere imza atdığımızı söyleyebilirim.”şeklinde varlıklarını vurguladı.
Burçak Atak’a yine sorduğumuz soru üzerine “Masa ve sahne tasarımı için dekorasyon alternatifleri, düğün hazırlık listesi ilk bakışda fark edilmeyen ancak zaman geldikçe zorluk olarak karşınıza çıkmaktadır. Bu zaman darlığı içinde yetersiz kalmak tüm düğünün güzelliğini yerle bir edebilmektedir. Kusursuz frofesyonel organizasyonla hareket eden Lionel hotelimiz, işin çok öncesinden rezervasyon başvurularında evlenecek çiftlerin önüne getirmektedir. Özenle her detayı kurgulayarak, düğün masalı ortaya çıkarıyoruz. Düğün hazırlığını en az düğün kadar keyifli hale getiriyoruz.” Şeklinde cevap alıyoruz
Lionel Hotel İş geliştirme Direktörü Burçak Atak, ayrıca sözlerine düğünün ömür boyu hatırlanacak kısmınıda sözlerine ekliyor. “Güzel  doku önünde, fonunda verilen pozlarla düğün hikayeyi anlatan video ve foto, ömür boyu hatıranızı canla tutacak bir mekandır. Lionel Hotel kurgusallığın keşfini yaptığı için evlenen çiftler fotoğraflarının çekildiği masalımsı mekanın farkında oluyorlar, “sözleriyle vazgeçilmez olduklarını noktaladı.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Şubat 2018 Pazartesi

Marrıott Oteller Grubu Yatırıma Devam-Yılmaz Parlar

Marrıott Oteller Grubu Yatırıma Devam

Dünyanın En Büyük Oteller Grubu Marrıott Internatıonal Türkiye’ye Yatırıma Devam Ediyor...

2016 yılında Starwood Grubunu satın alarak dünyanın en büyük otel zinciri haline gelen Marriott International Grubu’nun 21 Şubat Çarşamba günü tarihinde ilk kez gerçekleştirdiği İstanbul buluşmasında Türkiye ve dünya turizm dinamiklerinin yanı sıra Türkiye’ye dönük projeler ele alındı.

Marriott International Avrupa Global Satış Direktörü Ian Leat, Bölge Satış Direktörü Zoltan Konsanszky ile Avrupa Pazarlama ve Satış Direktörü Marie Bull’un ev sahipliğinde gerçekleşen davette Marriott International’ın dünyada ve Türkiye'de planladığı turizm atılımları, büyüme stratejileri ve turizm açısından beklentileriyle ilgili görüşler paylaşıldı.

Özellikle Mayıs 2017 sonrası Türkiye’ye seyahat eden turist sayısında ciddi bir artış yaşandığına dikkat çekilirken İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerin güvenlik konusunda pozitif ivme göstermesi Türkiye’yi tekrar yabancı turistlerin gözdesi haline getirdiği belirtilerek grubun Türkiye’ye olan inancının her zaman artarak devam ettiğinin altını çizdi.


Türkiye'de toplamda 13 marka ile 7 şehirde 26 otel olarak faaliyet gösteren Marriott International, Sheraton, Marriott gibi şehir otellerinin yanı sıra St. Regis, W, The Ritz Carlton gibi lüks segmente de hitap eden çok geniş bir marka ağına sahip.


Marriott International, bu yıl içerisinde Türkiye’de 7 adet yeni otel işletmesini faaliyete sokup önümüzdeki 3 yıllık periyotta ise ülkedeki portföyünü yüzde 50 oranında arttırarak 14 yeni otel ile büyümesini arttıracak. Aynı zamanda bu dönemde grubun farklı segmentlerdeki Edition, Autograph Collection, Delta ve Residence Inn otelleri ise ilk kez Türkiye pazarına giriş yapacak.


Marriott International Hakkında:
Bethesda, Maryland, ABD bazlı Marriott International, Inc. (NASDAQ: MAR) 127 ülkede 30 otel markası ve 6,500 adet gayrımenkulü kapsayan bir portföye sahiptir. Marriott dünya üzerinde doğrudan işlettiği ve franchaise otelleri ile devre mülklerinin yönetimi yapmaktadır. Şirket ayrıca
ödüllü sadakat programları Marriott Rewards®, The Ritz-Carlton Rewards® ve Starwood Preferred Guest operasyonunu yönetmektedir.

yilmazparlar@yahoo.com

7 Şubat 2018 Çarşamba

Şirket markalaşma danışmanı -sen kimsin-liderlik frekansı kitap yazarı-Ayşen Laçinel-Yılmaz Parlar

ALTIN PUSULA

Şirketler Markalaşmak-Karlılık İstiyormusunuz.?

İşte Altın Değerindeki Yol Haritası

Marka ve İnsan Kaynakları Danışmanı
AL Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Ayşen Laçinel,
Altın değerinde projeleriyle şirketleri zirveye taşıyor. 

Ekonominin gizli yüzü perde arkası elbetde danışmanlardır.

İş yaşamında şirketlerin rekabet avantajı elde etmenin, efektif ve hızlı olmak konusunda son derece özverili ve hevesli olmak kadar, pozisyonun gerektirdiği kriterleri uygulatacak, istekli, özenli ve dikkatli çalışmalarını sağlıyacak danışmanlara ihtiyaçları vardır.

Ancak bu şekilde mutlak başarı sonuçların alınabileciği bilincinde olan şirketler, ekonomiye katkı sağlıyabilmekteler.

Çok net bilinir rehber- kılavuzlık etdiğini çok iyi bilmesidir. Hedeflerinize sizi taşırken, şekillendirdiği yol haritasını, doğru yönle birlikde insanın en değerli varlığı olan zaman kazandırmasıdır. İnsanın en önemli sermayesi zamandır.

Pozisyonun gerektirdiği altyapıyı öğretimiyle sağlamlaştıran, (iki üniversite, iki master bir doktora,) eğitim süreci içerisinde araştırma, öz motivasyon, girişimcilik ve farklı yetenekler edinme noktasında geliştirme gösteren, farklı eğitimlerle ve yaptığı bireysel araştırmalarla kendisini iş hayatına hazırlayan, Dr. Ayşen Laçinel, Türkiye’nin önde gelen firmalarında Türkiye Dışı firmalarda mükemmel performans göstererek çok başarılı üst düzey yöneticilikleri yapmıştır.

Laçinel, kariyerini mükemmel başarı olgusuyla noktalıyarak, girişimci ruhla, kendi konusunda uzman olduğu AL Danışmanlık firmasını kurarak maaş bordrosundan vergi levhasına adını yazdırmıştır.
İnsan ilişkileri noktasında esnek olabilen, Laçinel tecrübeleri doğrultusunda, işini severek yapan, detayları çok önemseyen biri.
Yol gösterme yetenekleri ve çalışma disipliniyle firmalara getirdiği verimlilik, karlılıkla birlikde markalaşmalarınıda sağlayabilmektedir.
Ekonomiyede büyük katkısı olan aysbergin görünmeyen yüzeyinde yer alıyor.
Fikir geliştirmenin zihni, dolayısıyla bedeni sürekli aktif tuttuğunun bilincinde yaratıcı taze fikir ve projeler sunan kalıplaşmış değil koşullara göre firmanın dokusuna özelliğine göre uygulamaları olan Ayşen Laçinel, kurumsallaşmak isteyen şirketlere altın önerileri 5 maddede özetliyor.

-Herşeyi bir kişinin yapması ve kontrol etmesi gerçekçi değil. Ancak kuruluş zamanında anlaşılabilir.
- Kurumun mevcut durumunu görün. Hedef belirleyin. Akıllı deneyimli ve eğitimli iyi anlaşabileceğiniz üst yönetici seçin.
-Vizyonu getçekleştirecek kurumsal organizasyonu kurun.
- Sistem süreç hedeflerle yönetin.
- Ne kadar iyi sistem kurarsanız kurun, insan en değerli olan. İyi çalışanı, adanmış profili, olağanüstü performansı ödüllendirin. Kaytaran, sorun olan ve vasat olanı da uyarın. İnsanı farkedin değerini hissettirin.

Ayşen Laçinel, ilham, tutku ve enerji veren varlığı ile ulaşılmak istenilen noktaya olabilirlik modeli uyguluyor.
Başarı hedefleri belirleyen, sonuç aldıran doğru strateji izleyen ve başarıya ulaşan Laçinel, altın değerindeki danışmanlıkları, eğitim projeleri, koçlukları ile dokunduğu kişi ve kurumlarda fark yaratıyor. Koçluk Eğitimi ile fark yaratan eğitimleri, güçlü bir eğitmen kadrosu ile vermekde olan Ayşen Laçinel, şu konularda firmalara hizmet veriyor.
Liderlik Yönetici Becerileri
Etkin İletişim ve İmaj Yönetimi
Güvenli Davranış Eğitimi
Satış ve Pazarlama Eğitimi
Perakende Yönetimi
Mağaza Yönetimi
İnsan Kaynakları Yönetimi
İsimler ve Yüzler Eğitimi
Hafıza Teknikleri Eğitimi
Kriz Yönetimi
Stres Yönetimi
Dr. Ayşen Laçinel’in “Sen Kimsin” ve “Liderlik Frekansı” isimli şirket yöneticileri ve çalışanları tarafından okunması gereken iki kitabı var.

yilmazparlar@yahoo.com

1 Şubat 2018 Perşembe

Turcoin'in kurucusu Anafis AŞ. YönetimTurcoin'in Bitcoin'in tahtını alacağını iddia etti. Kurulu Başkanı Sadun Kaya,

TURCOİN BİTCOİN'İN TAHTINI ALACAK
Turcoin'in kurucusu Anafis AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Sadun Kaya, basına yaptığı açıklamada Turcoin'in Bitcoin'in tahtını alacağını iddia etti.
Türkiye’nin ilk yerli ve milli dijital parası Turcoin, tüm dünya ile aynı anda görücüye çıktı. Geleceğin para biriminin dijital para olduğunu belirten Turcoin kurucusu Sadun Kaya, 2012 yılında alt yapı çalışmalarına başladıkları sistemlerinin Bitcoin yapısından çok daha gelişmiş ve özgün olduğunu belirtti.

31 Ocak 2018 Çarşamba günü Shangri-La Bosphorus Hotelde Basın Toplantısı ile tanıtılan Turcoin ilk yerli ve milli kripto para birimi olarak 2012 yılında deneysel olarak madenciliği başlatılan Turcoin'in kısaltması 'TURCO' ve sembolü 't' dir.
Sadun Kaya’nın verdiği bilgiler göre ; Türk Mühendisler tarafından geliştirilen Turcoin, Bitcoin gibi blok zincir ‘blockchain’ ağına bağlı Cryptonight teknolojisi ile geliştirildi. Turcoin’i, Bitcoinve diğer kripto para birimlerinden ayıran özelliği ise 3 milyondan fazla ön ödemeli kart kullanıcısının anında kullanmaya başlayacağı, Ripple Teknolojisinin bir çok türevini de içinde barındıran bir teknolojik yapıya sahip olması.

İlk ve tek yerli Turcoin’in hem cüzdan, hem de dijital para olarak kullanılan bir sistem olduğunu belirten Sadun Kaya “Normal cüzdanınızdaki para gibi sadece bir şifre ile istediğiniz bankadan nakite çevirebiliyorsunuz. Dünyanın herhangi bir yerinde cebinizdeki parayı o ülkenin kuruna göre çevirip işlem yapabilirsiniz, ya da internet üzerinden istediğiniz ürünü alabilirsiniz. Aynı zamanda turcoin gün geçtikçe artarak kar yapmanızı sağlıyor. Cebinizdeki para harcadıkça azalır ama bu coinler harcadıkça çoğalıyor” diye konuştu.

Turcoin’in özellikleri ve avantajlarını aktaran Kaya, “Turcoin herhangi bir ülkenin merkez bankasına bağlı olmadığı için ülkelerin ekonomisinden etkilenmiyor, yani oluşan dalgalanmalar hiçbir kişiye ve devlete bağlı olmuyor. Turcoin hesabınızdan başka bir hesaba işlem ücreti ödemeyeceğiniz gibi, yapacağınız gönderimler dakikalar içerisinde yerine ulaşıyor. Gece-gündüz, hafta sonu-hafta içi hiç fark etmez. Bu bakımdan Turcoin en hızlı transfer aracıdır” dedi.
Turcoin’in bağlı bulunduğu protokoller ile güvenli bir yatırım aracı olduğunu belirten Kaya, “Turcoin’de hesabınız, sistemin bağlı bulunduğu protokoller ile korunuyor, bu protokoller çerçevesince de yaptığınız her işlem şifreleniyor. Cüzdanınızın şifresini çaldırmanız ya da bilgisayarınızın hacklenmesi gibi kullanıcı hatası ya da dikkatsizliği sonucu oluşan durumlar dışında sistemin güvenlik sorunu bulunmuyor. Bu durum da cüzdanınızı ya da kredi kartınızı kaybetmekten ya da çaldırmaktan farksızdır” açıklamasında bulundu.
Turcoin için bugüne kadar yaklaşık 25 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını belirten Kaya, “Özel izinlerle yaklaşık 45 kilometre elektrik kablosu döşenerek kurduğumuz trafolar vasıtası ile 5 megawatt elektrik tüketen bir tesiste halihazırda 1500 server coin üretimi yapıyoruz” dedi.
Dijital para konusuna açıklık getiren Kaya, “İnsanlar arasında mal ya da hizmet alabilmek için ödeme olarak kullanılıp, serbest borsada karşılıklı değer gören ve kullanılan alış veriş aracına para diyoruz. Dijital para ise yani coin; dijital ortam üzerinde yazılım uzmanları tarafından yüksek performansa sahip bilgisayarlar ile üretilen ve dünya pazarında banka gibi merkezi otoritelere ihtiyaç duymadan transferi yapılıp, para yerine kullanılabilen alış veriş aracıdır” ifadesinde bulundu.
Kripto yani dijital paranın bir diğer avantajının ise kopyalanamaz olduğuna vurgu yapan Kaya; “1 coinin üretimi o kadar zor ve algoritması karışıktır ki kopyalanması ve ulaşılabilmesi çok ciddi yatırımlar ister. Üretimi zor ve kopyalanamaz olmasından dolayı dünya ekonomi devleri Turcoin gibi kripto para ticareti yapan firmalara yatırım yapıyorlar. Kripto para sadece e-cüzdan dediğimiz sanal ortamlarda rastlayabileceğimiz bir paradır aslında. Bu durum insanlarda güven sorunu oluştursa da şu an bankalardaki paralarımız da karşımıza sanal ortamlarda çıkmaktadır. Yani dünya hızla sanal ortam üzerinden yönetilmeye başladığına göre, kripto para kullanılması artık kaçınılmaz son gibi görünüyor” diye konuştu.
Turcoin değerini piyasadaki arz ve talep koşullarının belirlediğini söyleyen Sadun Kaya, Turcoin’in bir yatırım aracı olarak kullanılabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi; “Turcoin’e değer katan şey arz ve talep miktarı olduğu için değeri çok sık değişiklik gösteriyor ve bu dalgalanmalar ister istemez insanların ilgisini çekiyor. Üstüne üstlük transferin ve işlemlerin anlık yapılabilmesi onu diğer yatırım araçlarından bir adım öne çıkarıyor. Tabii bir de spekülatörler bulunuyor. Popülaritesi artıkça değerinin artacağı beklentisi insanları Turcoin yatırımına yönlendiriyor.”
Önümüzdeki 5 yıl içinde dünyada dijital para fırtınası eseceğini belirten Kaya, “Her ülke kendi dijital parasını çıkartmak zorunda. Dijital paralara hakim olan, dünyaya da hakim olacak. İthalat ve ihracatlar, dijital parayla daha hızlı ve anında, formalitesiz yapılacak. Gece gündüz kavramı, ülkeler arası saat farkı, bankaların ya da işletmelerin açık olup olmaması önemli olmayacak. Dijital para uzmanlığı geleceğin mesleği olacak. Ekonominin özü de dijital para olacak. Bu nedenle Türkiye’nin ilk yerli ve milli dijital parası için starta basmış olmaktan dolayı gururlu ve mutluyuz.” dedi.

yilmazparlar@yahoo.cım

22 Ocak 2018 Pazartesi

29.HotelEquipment ve 25.FoodProduct Anfaş fuarı-Ekonomi gazeteciler-Yılmaz Parlar

ANFAŞ FUARINA TAM NOT
29.HotelEquipment ve 25.FoodProduct Anfaş fuarı 17 -20 Ocak 2018 tarihleri arasında gerçekleşen ANFAŞ Fuarı , Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından  fuar alanı gezildi. Gazetecilerin görüşlerini sorduğumuzda tam not verdiklerini söylediler.
Turizm ve gıda sektörü bir arada görmenin avantajlarını sunan fuarda standları gezen firma sahiplerinden bilgiler alan ekonomi gazetecileri, katılımcıların B2B görüşmelerden olumlu sonuçlar aldıklarını, iş hacmine çok katkı sağlayacağını dile getirdiler.
Tek çatı altında gerçekleştirilen fuarlarla eş zamanlı olarak çok sayıda söyleşi, seminer, sempozyum ve konferans organize edildi. Etkinlikler ziyaretciler kadar katılımcılarında ilgisini çekdi.
Öztiryakiler standında Tahsin Öztiryaki’ye tamamen gururumuz olan yüzde yüz yerli ürünlerin Dünyanın çok sayıda ülkesine ihraç ettiğini öğreniyoruz.
Özellikle mutfak eşyalarında yaptıkları çalışmaları sergilenen ürünleriyle örnekleyen Tahsin Öztiryaki ile yaptığımız söyleşide  yılda beş milyon adet mal teslim ettiklerini, yüzyirmibeşbin metrekare alanda çalıştıklarını, kapının genişliğinden ortamın sıcaklığına kadar çok şeyi kontrol ederek üretim yaptıklarını, öğreniyoruz.  Dünyanın her köşesine her ürünü satabilmek için belli standartlara ve belgelere sahip olmak gerektiğini vurgulayan Öztiryaki “Ek maliyetler getirsede,   güvenerek ürün yapıp tüm dünyaya güvenle satıyoruz. Güvenerek ürün yapıyor, güvenle satıyoruz. Her yerde yerli malın satılması gerektiğini düşünüyorum. Yüzelliyedi milyar dolar yaptığımız ihracatı bu yıl yüzyetmiş milyar dolar yapacağız. Ocak ayında çok büyük bir artış açıklayacağız” şeklinde cevaplar alıyoruz.

Türkiye’nin tarım ihracatında 20’inci sıralarda olduğunu belirterek, Türkiye’nin dünyanın bir numaralı ihracatçısı olduğunu dile getirdi.

Endüstriyel mutfak alanında Türkiye’nin, yüzlerce firmasıyla dünyanın yüzyirmi ülkesine dört milyar dolarlık ihracat, bir milyar altıyüzmilyon dolarlık ithalat yapan sektör haline geldiğini ilave ediyor. Türkiye’nin dünyadaki mutfak sektöründeki yerini ikinci sıraya yükselttiğini ABD uzakta kaldığını,

Almanya çok fazla ürün yapan kendi içinde kalan ülke olduğunu, benzer ülkelerden İtalya’dan sonra ikinci sırada olduğumuzu dile getirdi. Ayrıca  cari açık vermeyen sektör olduklarının altını çizdi.
Her yıl farklı bir tasarım temasıyla organize edilen Hotel Design Show, “Retro” temasıyla yola çıkmış.  Etkinlik kapsamında; ANFAŞ, TMMOB İçmimarlar Odası ve Projem Dergi tarafından belirlenen  iç mimar grupları, farklı otel odası ve resepsiyon tasarımı gerçekleştirerek yoğun ilgi gören göze çarpan, standlardan biri oldu.
HOTED-Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği Alanya tarafından  Uluslararası Housekeeping Olimpiyatları’nda  belirlenen gruplar; yarışmalar çok beğeni alan şova dönüştürdü.  HOTED Alanya tarafından 6.Housekeepıng Olimpiyatları adı altındaki yarışma heyecan çığlıkları izleyicileri gülümsetdi.

Bu yıl 25’inci kez gerçekleştirilen Food Product kapsamında gıda ve içecek sektörüne yön verecek çok sayıda aktiviteyi bünyesinde toplayan etkinliklerden  “Gelenekten Geleceğe Anadolu Yemekleri Yarışması” gerçekleşti. TAFED-Türkiye Aşçılar Federasyonu önderliğinde AGEB-Antalya Gastronomi ve Eğitimciler Birliği’nin düzenlediği etkinlik programında; Türkiye’nin tüm bölgesini kapsayan toplam otuzbeş ilin mutfakları temsil edildi. Workshop, gösteri ve eğitimler gerçekleşti.
Lezzet Dernekleri Federasyonu önderliğinde Türkiye’nin gıda, gastronomi ve turizm sektörlerinde inovatif performans ve uluslararası lobicilik yapılması amacıyla “Avrupalı-Türk Lezzet Elçileri Birliği” Food Product’ta kuruldu.   Platformun kuruluş konferansı kapsamında sektörün yurt içinde ve yurt dışında önde gelen temsilcileri tecrübe ve görüşlerini aktardılar.


yilmazparlar@yahoo.com

25 Aralık 2017 Pazartesi

2018 yılında Türkiye Ekonomisini Neler Bekliyor-Yılmaz Parlar


2018 Doların Yılı Olacak
Cari Açığımız tehlikeli olmaya devam ediyor.

Büyük Kulüp Genç Girişimciler ve İş Hayatı komitesince 23 Aralık 2017 Cumartesi günü Büyük Kulüp salonunda düzenlenen, moderatörlüğü EGD -Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak’ın üstlendiği “2018 yılında Türkiye Ekonomisini Neler Bekliyor” konulu panelde, panelistler İSO Başkanı sanayici Erdal Bahçıvan ve Ekonomist yazar Mustafa Pamukoğlu 2018 yılının ekonomisini öngörüde bulundular.
 
Ekonomist yazar Mustafa Pamukoğlu “Cari Açığımız tehlikeli olmaya devam ediyor.- 2018 doların yılı olacak.”dedi. 
Yoğun katılımın olduğu, panelde EGD -Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak konuyla ilgili genel bir değerlendirmeyle, Türkiye büyüme rakamına paralel olarak, lisan bilmeyen girişimcilerin yabancı ülkelerde iş yapmalarını, Henüz yeni görüştüğü, sanayide ön plana çıkan  kentlerimizden Bursa’da bir firmanın başarılarını örnekleyen kısa bir girişden sonra Mustafa Pamukoğlu’na 2018 değerlendirmesi için sözü verdi.  

Pamukoğlu açıklanan bütçeyi tekrar rakamlarını açıklayarak;
Türkiye'nin 2018 yılı bütçe giderlerinin 762,8 milyar lira, bütçe gelirlerinin 696,8 milyar lira, vergi gelirlerinin 599,4 milyar lira, bütçe açığının ise 65,9 milyar lira olarak öngörüldünü hatırlatdı. 

Buna göre, Türkiye'nin 2018 yılı ekonomisi hesap kitap durumu şeklinde tabloyu çizdi. “Kısa vadeli borçlar 110 milyar dolar, cari açık 40 milyar dolar, bütçe açığı ( 67 milyar TL) 17 milyar dolar,Toplam döviz ihtiyacı 167 milyar dolar, uzun vadeli borçlardan vadesi gelecekde dikkate alındığında her yıl olduğu gibi 2018 yılında da 200 milyar dolar dövize ihtiyacımız olacak.” 

Pamukoğlu, Faizler inermi yoksa  çıkarmı?  Sorusundan  sunumunu açtı. “Döviz kurların aşrı dalgalanmasını önlemek için faizlerin artması gerekiyor. Merkez Bankası bu silahı yeterince kullanamadı. Öte yandan yüksek faiz reel sektör için ciddi bir maliyet ve nakit akışını bozan olumsuz bir durum. İç tasarrufları artırmak için mevduat faizlerin yüksek olması gerekiyor. Bankalar yüksek faizle topladıkları paraları zorunlu olarak yüksek faizle reel sektöre veriyor. Faiz 2018 de döviz kurları ile birlikde en çok konuşacağımız konuların başında geleceğini söyliyebiliriz.”

2018 de beklenen Dolar ne olur en meraklı sorusuna cevabı; Sürekli cari açık veren bir ekonomi yapımızın zarar ediyor demek olduğunu, bu zararın ancak dış kaynaklarla finanse edilebildiğini, dış borç ve sıcak para bizim ekonomimizin can damarı olduğunu, birikimli olarak milyarlarca dolar cari açık veren, ekonomimizin, dış kaynağa, dolara ihtiyaç duyduğunu, ABD’de faizlerin artması dolar endeksinin de artması demek olduğunu vurgulayan Pamukoğlu,“Dolar ne olur Türkiye’de en popüler soru, dolar ne olur sorusudur. Hayatımıza dolar oldukca sıkı biçimde girmiştir. Doların değerini kabaca ABD ve Türkiye enflasyon farkını dikkate alarak hesaplıyoruz. Bu gün zaten doların değerinin 4,3 TL olması gerekiyor. Öte yandan döviz kurların değerini etkileyecek o kadar faktör var ki bu gelişmelerin çoğunu 2018 de yaşıyacağız. Dolar falcılığı yapmadan şunu söyliyebiliriz. 2018 doların yılı olacak.”dedi.
Reel faizlerin artığını, dünyada dolaşan para azalacağını, gerek ABD gerekse AB de gevşek para politikasından vazgeçtiğini finansa erişimin kolay olamıyacağı görüşünü paylaştı.
Tüketime dayalı bir ekonomi, bu nedenle enflasyonu önlenemediğini, çekirdek enflasyon artığı, enflasyonun düşmediği, enflasyon düşmediği içinde faizlerin indirilemediğini, yüksek enflasyon nedeniyle faizleri düşürülmediğini, yüksek faizin enflasyonu beslediğini, ekonomide yeniden yapılanmanın ve yeni bir sistem yaratmanın, bununda üretmek, katma değer yaratmak olduğunu sözlerine ilave etdi.  
Pamukoğlu “Tüm veriler ve tahminlerimizi dikkate aldığımızda 2018 yılının çok zor bir yıl olacağını; tahminlerde olumsuz bir biçimde yanılmalarda bir ekonomik krizinde doğabileceğini öngörebiliriz. Ancak umutlu olmak bu toprakların çok büyük sorunları aştığını unutmamak lazım. Reel sektöre, Bankacılık sistemine, potansiyelimize, güveniyoruz. Kaygılardan iyimserliğe yelken açıyoruz.” şeklinde umutla sonuçlandırdı.
İSO Başkanı sanayici Erdal Bahçıvan tasarruf etmeyen ekonominin olduğunudu kabul ederek Türkiye ekonomisini son on onbeş yıl öncesinden kısa bir değerlendirmesini yaptı. Yaptığı ufuk turundan sonra gelinen noktanın küçümsenmiyecek farkda olduğunun altını çizdi. Pamukoğlu’nun yabancının turistin parasını almayı bilmeyen turizmimiz olduğu canlanmak için kısa vadede turizme kilitlenmek gerekli.”şeklindeki turizm gelirin, sanayinin can suyu olarak sanayi aktarıldığında, üretimin ekonomiyi şahlandıracağı tezini savundu. Üretim yapmak ve katma değerli ürünlerin ihracatıyla ekonomimizin istenilen seviyelere geleceğini belirten sunum yaptı. Çok yoğun sorularıda cevaplıyan panelistler. İyi niyetlerle. 2018 yılını geçirmemizi dilediler. 

yilmazparlar@yahoo.com