12 Ekim 2013 Cumartesi

TANAP PROJESİ-YILMAZ PARLAR

TANAP PROJESİ, TÜRKİYE’YE ENERJİDE EŞİK ATLATACAK
Hazar Bölgesi ile ilgili özgün araştırmalar üreten ve bölgenin dünyada önemli bir merkeze dönüşme sürecinde aktif bir rol alan Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN), basın mensuplarıyla bir araya geldi.

İstanbul Hilton Otel’de düzenlenen kahvaltılı basın toplantısının konusu Güney Gaz Koridoru’ydu. Toplantıda enerji tarihinde bir devrim olarak nitelendirilen Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi ile Şah Deniz gazını Türkiye-Yunanistan sınırından alarak Avrupa’ya ulaştıracak bir kanal niteliğindeki Trans Adriyatik Boru Hattı Projesi (TAP) masaya yatırıldı. HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanı Bülent Aras, HASEN Bilim ve HASEN Enerji ve Ekonomi Merkezi uzmanı ve Efgan Niftiyev, HASEN Akademik İşler Koordinatörü Emin Akhundzada, HASEN Ekonomi ve Kalkınma Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Macit, HASEN Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Doç. Dr. Fatih Özbay gazetecilerin TAP ve TANAP projesi, Güney Gaz Koridoru ve Türkiye’nin enerji politikalarına dair sorularını yanıtladı.

HASEN’in misyon ve vizyonunu anlatan HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanı Bülent Aras, “Enerji alanı içerisinde Güney Gaz Koridoru önemli bir yer tutuyor. HASEN Türkiye merkezli bir araştırma kurumu. Enerji yanında ulaşım bizim için önemli bir çalışma alanı. Bir anlamda Hazar’ı yeniden tanımlamaya çalışıyoruz. Hazar’ı bir barış, huzur, kalkınma ve zenginleşme alanı olarak görüyoruz. Türkiye’nin geldiği noktadan öteye geçebilmesi için çalışıyoruz. Türk dış politikasının merkezinde Türkiye’nin bir “enerji hub”ı olması hedefi var. Neden Türkiye güvenilir bir şekilde Avrupa geçişini sağlamasın? Enerji projelerinin Türkiye’ye faydası çok yönlü. Bu projeler Türkiye’nin ekonomik ve siyasi önemini artıran projeler. Aynı zamanda alternatif politikalar üretmeye çalışıyoruz. Kaynaklara biraz daha dikkat çekmek istiyoruz. Ekonomik fayda ve bölgesel istikrar oluşturmayı amaçlıyoruz. Bütün bölgenin kazanacağı bir sistematik üzerinde kafa yoruyoruz.” dedi.
TAP ve TANAP projelerini önemine değinen Aras, “Şu anda projelerin finans modelleri üzerinde çalışılıyor. TANAP’ın 10 milyar dolarlık bir maliyeti söz konusu. Güney Gaz Koridoru’nun maliyeti toplamda 50 milyar dolar civarında. TANAP projesinde Türkiye’nin projedeki ortaklığı yüzde 20, Azerbaycan’ın ise yüzde 80 oranında... Ayrıca geçtiği ülkelerde muazzam istiham oluşturacak bir proje. Doğrudan inşaat sektörüne de katkısı var. Hepsinden önemlisi Avrupa’ya gidecek yeni bir enerji hattının Türkiye üzerinden geçmesi. Bölgede yeni enerji aktörleri ortaya çıkıyor.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin bu projeden zarar edip etmeyeceği sorusuna ise Aras, “Şu anda TANAP’ın finans modeli üzerinde çalışılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı Taner Yıldız’ın öngörüsüne göre proje gerçekleştirdiğinde ülkemizin yıllık geliri 4 milyar dolar civarında olacak, bu da Türkiye’nin bu konuda sıkı pazarlık edeceğini gösteriyor. TANAP’la Türkiye alternatif bir enerji kaynağına sahip olacak, bu da ileriki aşamada doğal gaz fiyatlarını aşağı yönde etkileyecek.” yanıtını verdi.
Rusya’nın Gürcistan’la ilgili ilişkisini değerlendirmelerde bulunan Başkan Aras, “Rusya güvenilir bir enerji sağlayıcı. Bölgesel projeleri de dikkatle izleyen bir ülke. TANAP, Rusya’ya karşı yapılan alternatif bir proje değil, sadece Hazar Bölgesi’nin kendi gazını Batı pazarına çıkarmak için yapılan bir yatırımdır. Gürcistan’la ilişkileri pozitif yönde değiştirecek her türlü katkı bu projelerin değerini artıracak. Türkiye’nin yapacağı katkı sınırlı. Olaylar Rusya ile Gürcistan arasında. Türkiye’nin yapacağı şey Rusya ve Gürcistan’ın ilişkilerine pozitif katkı sağlaması. “ dedi.

HASEN Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Özbay ise Rusya’nın enerji piyasasının çok hareketli olduğunu, Türkiye’nin kışın enerji ihtiyacının arttığı dönemde bundan sonra Azerbaycan’a başvurulacağı yönünde Rusya’dan gelen açıklamanın ise iyi işaret olduğunu söyledi.
TANAP’ın amacını anlatan HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Koordinatörü Efgan Niftiyev, “Daha önce Nabucco West ve Trans Adriyatik Boru Hattı projeleri adaydılar. Fakat Haziran ayı itibariyle bu gazı taşımak için seçildi. TANAP projesi için birçok şey şekillenmiş durumda. Statoil ile BP de buna katılacak. Prensipte böyle bir şeye anlaşılmış durumda. Bu projenin geçtiği bölgede tahmini olarak 30 bine yakın yeni işyeri ortaya çıkacak. Türkiye’nin önemli bir enerji geçiş noktası olması için bir altyapıya ihtiyacı olacak. Kuzey Irak’taki gaz kaynaklarının da buraya dahil olma ihtimali var. Bu noktada atılması gereken adım atılmış oldu.” dedi.
Toplantıda Türkiye’nin doğal gaz alanında bir enerji koridoru olma konusu da derinlemesine tartışıldı. HASEN Akademik İşler Koordinatörü Emin Akhundzada, “1994 senesine asrın anlaşmasına dönersek 13 petrol şirketi birlikte bir anlaşma yaptı. Bunun akabinde çıkarılan petrollerin Avrupa’ya taşınması söz konusuydu. 1998’de yapılan Bakü-Tiflis-Ceylan Petrol Boru Hattı ile temelleri atıldı. Güney enerji koridorunun birinci fazı bu hattı oluşturmaktı ve her türlü zorluklara rağmen bu başarıldı. O zamanlar fizibilite tartışmaları vardı. Bu Türkiye’nin elini büyük ölçüde güçlendirmiş oldu. Çünkü Türkiye petrolün yansıra doğal gaz nakli konusunda da bölgenin ‘hub’ olmak istiyor. Bu noktada BTC botu hattı Türkiye için önemli bir referans kaynağı olmakta.” şeklinde konuştu.
Ayrıca şu bilgileri hatırlattılar. Güney Gaz Koridoru, Türkiye’yi Bölgenin Önemli Bir Enerji Oyuncusu Yapacak

Doğu ile Batı arasında köprü konumunda olan Türkiye’nin bu özelliği enerji sektörü için de geçerli. Şöyle ki, dünyanın en zengin enerji kaynakları ülkemizin doğusu olan Orta Doğu ve Hazar bölgesinde çıkarılırken, bunu en çok tüketen ülkeler de Türkiye’nin batısında bulunuyor. Türkiye bu avantajını etkin kullanarak bölgenin en önemli oyuncularından birisi haline gelebilir. Türkiye bu yönde çok önemli projelere imza attı ve yeni projeleri gerçekleştirme yolunda ciddi adımlar atmaya devam ediyor. Bu noktada Güney Gaz Koridoru’nun (GGK) önemine dikkat etmek gerekir. GGK, Hazar bölgesi doğal gazının Avrupa’ya ulaştırılma projesidir. Güney Gaz Koridoru vasıtası ile Hazar doğal gazının yanı sıra, Irak ve İsrail doğal gazı da Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılabilecek. Proje gerçekleştiğinde, Türkiye kendisinin enerjiye olan bağımlılığını önemli oranda azaltmış olacak. Aynı zamanda Hazar ve Orta Doğu doğal gazının Avrupa’ya nakli ve Avrupa enerji arz güvenliği noktasında çok kilit bir rol üstlenecek ve bölgesel barışa ve entegrasyona katkıda bulunacak.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın öngörüsüne göre GGK’nın gerçekleşmesi durumunda Türkiye’nin yıllık geliri 4 milyar dolar olacak. Keza Dış İşleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu 25 Eylül’de New York’un Waldorf Astoria Oteli’nde Hazar Strateji Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen Hazar Forumu'ndaki konuşmasında Güney Gaz Koridorunun Türkiye için önemine atıfta bulunarak, bu koridorun sadece bir doğal gaz koridoru değil, aynı zamanda bir barış koridoru olduğuna vurgu yapmıştır.

Türkiye ve Azerbaycan’ın önderlik ettiği TANAP Projesi, dünya enerji piyasalarında ses getirecek dev bir projedir. TANAP, Avrupa’nın ve Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacını karşılamayı bunun yanı sıra bölgede gaz çeşitliliğinin sağlanmasını hedefleyen bir projedir. Türkiye ve Azerbaycan, enerji alanında Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı Projeleri ile ivme kazanan stratejik işbirliğini, 2008 yılında PETKİM’in SOCAR tarafından satın alınmasıyla derinleştirmiştir. GGK’nun en önemli ayağı ise TANAP Projesidir. 26 Haziran 2012’de de Hükümetler arası imzaların atıldığı TANAP (SOCAR, BOTAŞ ve TPAO ortaklığı), Türkiye ve Avrupa’nın doğal gaz arzına, Azerbaycan

Şah Deniz-2 sahası ve ilave kaynaklardan doğal gaz tedarikiyle büyük katkı sağlayacaktır. Çıkış noktası Azerbaycan, Türkiye sınırı girişi Artvin Türkgöz'ü olan 56 inçlik hattın, Avrupa’ya çıkış noktası Yunanistan, Türkiye içi çıkış noktaları ise Eskişehir ve Trakya bölgesi olacaktır.

TANAP Projesi için öngörülen 4 aşamanın ilki 2018’de ilk gaz akışıyla gerçekleşecek. 2020’de yıllık 16 milyar metre küp olacak kapasitenin, 2023’te 23 milyar metre küp, 2026’da ise 31 milyar metre küp seviyesine kadar ulaşması hedeflenmektedir.

Güney Gaz Koridoru’ndan ilk aşamada Azerbaycan doğal gazı akacak. Bu ülkenin sadece Şah Deniz Sahası’nın toplam rezervi yaklaşık 1,2 trilyon metreküp ve hali hazırda 10 milyar metreküpe yakın üretim gerçekleştirmektedir. Bunun 6,8 milyar metreküpü Türkiye’ye pazarına ulaşıyor. İkinci aşamada 17,6 milyar metreküp üretim gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Bu hacmin 6 milyar metreküpü Türkiye’ye, 10 milyar metreküpünün ise TAP ile Güneydoğu Avrupa’ya ulaştırılması planlanıyor. Gazın hangi projeyle Avrupa piyasasına ulaştıracağı konusunda Şah Deniz Konsorsiyumu’nun geçtiğimiz Haziran ayında aldığı TAP kararı, GGK’nın proje aşamasından fiziki olarak gerçekleşme aşamasına geçme yolunda atılan en önemli adımlardan birisidir. Azerbaycan gazını Avrupa’ya ulaştıracak olan TANAP ve TAP projeleri ile Azerbaycan gazı Gürcistan üzerinden Türkiye'ye, buradan da Yunanistan sınırından alınacak, Arnavutluk ve Adriyatik Denizi’nden geçerek İtalya’ya ulaştırılacaktır. BP, SOCAR, Statoil, Fluxys, Total, AXPO ve E.ON gibi uluslararası ortakların gerçekleştirdiği TAP’ın mevcut kapasitesi yılda 10 milyar metreküp. İlerleyen yıllarda hattın kapasitesinin yıllık 20 milyar metreküpe çıkarılması planlanmaktadır. İlk etapta Azerbaycan gazı ile hayata geçen GGK, Avrupa’nın gelecekteki gaz ithalat potansiyeli ve gaz kaynaklarını çeşitlendirme ihtiyacı göz önüne alındığında yeni tedarikçilere ihtiyaç duyacaktır. Kuzey Irak ve Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervleri söz konusu projenin kapasite artışı için en güçlü olası yeni tedarik kaynakları olarak öne çıkıyor. Doğu Akdeniz’deki rezervler de Güney Gaz Koridoru için önemli bir kaynak olabilir. Bu rezervlerin yeni bir boru hattı projesi ile TANAP’a eklenmesi, GGK'nı bir daha Avrupa için önemli bir gaz tedarik kaynağı haline getirecektir.
yilmazparlar@yahoo.com

19 Ağustos 2013 Pazartesi

BASF “KİMYA YARATIYORUZ-GELECEĞE HAZIRLIYORUZ-YILMAZ PARLAR



BASF “KİMYA YARATIYORUZ-GELECEĞE HAZIRLIYORUZ”

BASF, 19 Agustos 2013 tarihinde Haliç Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyerek "Biz kimya yaratıyoruz dünya turu" son durağı istanbul’da satnları ile yaptıkları yeniliklerini tanıttılar.

Dünyanın lider kimya şirketi BASF’nin “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu” 19-21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Ocak 2012'de Mannheim, Almanya'da başlayan dünya turu, İstanbul’a gelmeden önce dünya genelinde 10 şehri ziyaret etti.

BASF'nin 10 farklıalandaki inovatif çözümlerini sergilediği “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu”(We create chemistry world tour); iş ortakları, müşteriler, basın mensupları,STK temsilcileri, çalışanlar ve üniversite öğrencilerinden oluşan bir topluluğu bir araya getiriyor. İnteraktif sergi, şirket paydaşlarının BASF'nin toplumun günümüzdeki ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı ürün portföyünü ve teknolojilerini deneyimlemesine yardımcı olmak üzere tasarlandı. BASF, etkinlik kapsamında bitki koruma ürünlerinden elektromobilite çözümlerine;modern yalıtım malzemelerinden sürdürülebilir beton teknolojilerine kadar 10 farklı inovasyonunu tanıtıyor. AgCelence, Consumer Driven Innovation (Tüketici Odaklı İnovasyon), Ecoflex-Ecovio, Elastopave, Emobility (Elektromobilite, Modern Insulation (Modern Yalıtım), New Concrete Technology (Yeni Beton Teknolojisi), Pure Balance, smart forvision ve Windy Future (Rüzgarlı Gelecek) temalarına sahip 10 ayrı BASF standını ziyaret eden katılımcılar, yetkililerden BASF’nin sunduğu çözümlere ilişkin detaylı bilgi aldı.






Etkinlikle ilgili görüşlerini paylaşan BASF Türk Kimya CEO’su Volker Hammes, "2050 yılında, bu gezegende dokuz milyarın üzerinde insan yaşayacak. Bu nüfus artışı çok büyük global zorlukların yanı sıra, özellikle kimya endüstrisi için pek çok fırsatıda beraberinde getirecek. Kimyaya dayanan yenilikler, global zorlukların ele alınmasında önemli bir rol oynayacak. BASF olarak, Türkiye'nin dört bir yanından davet edilen iş ortaklarımızın, basın mensuplarının ve öğrencilerin yeniliklerimizden bazılarını deneyimleme fırsatıbulduğu ‘Kimya yaratıyoruz’ dünya turuna ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Tur, günümüzün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan ve kısa bir süre önce piyasaya sunulan 10 BASF çözümünü sergiliyor"dedi.


Kimya, yaşam kalitesini arttıran; doğal kaynakları, çevreyi ve iklimi koruyan yenilikçi ve sürdürülebilir çözümleri ile geleceğin zorluklarını aşmada kilit bir rol oynarken, BASF yöneticileri ise inovasyonun uzun vadeli başarının anahtarı olduğunu belirtiyor. Entegre bir global kimya şirketi olarak benzersiz bir konuma sahip olan BASF, ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluğu ve çevreyi korumayı bir bütün olarak görüyor.













BASF, 2011 yılında 1.6 milyar Avro olan ARGE harcamalarını 2012 yılında 1.7 milyar Avro'ya yükseltti. Bu artışın, BASF'nin araştırmalarını global pazarlara ve müşteri sektörlerine daha yakın bir şekilde yeniden yapılandırma hedefiyle ilgili olduğu belirtiliyor. 2012 yılında pazara 250'den fazla yeni ürün çıkartan BASF'nin araştırma ekibi, 2012 yılında yenilikçi gücünü yeni bir performans seviyesine çıkarttı.


BASF'nin dünyanın dört bir yanındaki şirketlerinin ARGE departmanlarında çalışan kişi sayısı 2011 yılında 10.000 iken, bu sayı 2012 yılında %3.9'luk bir artışla 10.500’e ulaştı. Bu çalışanlar aracılığıyla 3.000 farklı proje yürüten BASF, ARGE ve inovasyon alanlarındaki teknolojisini güçlendirerek kimya sektörüne liderlik etmeyi sürdürüyor.



Dünyanın lider kimyaşirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallardan plastiklere, bitki koruma ürünlerinden petrol ve doğalgaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel korumayla birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimizle kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz.2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan ve bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşen BASF’nin hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tr adresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.













Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallar, plastikler, ürünlerinden bitki koruma ürünlerine, petrol ve doğal gaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel koruma ile birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimiz ile kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz.



2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan BASF'nin bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşti. BASF hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tradresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.

Türkiye’de 1880 yılında gerçekleşen ilk satışıyla köklü bir geçmişe sahip olan ve birçok sektöre kimyasal çözümler sunan BASF grup şirketlerinin Türkiye’de 6 üretim tesisi bulunuyor. BASF, Türkiye’de kimyasallar, plastikler, tekstil ve deri kimyasalları, dispersiyonlar ve pigmentler, bakım kimyasalları, özel kimyasallar ve bitki koruma gibi alanlarda faaliyette bulunuyor. BASF ürünleri; elektrik ve elektronik, otomotiv, inşaat, deri ve tekstil, deterjan ve temizlik, ilaç ve kozmetik ile hayvan yemi, tarım ve gıda sektörlerinde kullanılıyor.

Sürdürülebilirlik konusunda önemli projelere imza atan BASF’nin yenilenen Dilovası FabrikasıYönetim Merkezi, “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) Gold”






sertifikasına sahip. Şirketin, çevre dostu ve enerji verimli ürünlerini de kullanarak yenilediği bina, Türkiye’deki LEED Gold Sertifikalı ilk renovasyon projesi olma özelliğini taşıyor. BASF’nin Gebze’de inşa edilen Yapı Kimyasalları Lojistik ve Teknik Geliştirme Merkezi binası da LEED Platinum alarak, en yüksek LEED derecesiyle sertifikalanan Türkiye’deki ilk endüstriyel bina olma özelliğini taşıyor.

BASF’nin sosyal sorumluluk vizyonunda, çocuklara ve gençlere yönelik eğitici projeler ön plana çıkıyor. Örneğin 6-12 yaş arası çocukların eğitmenler gözetiminde temel kimya deneyleri yapmalarına olanak tanıyan Kids’ Lab projesi, İstanbul’da başladığı günden bu yana 6000’i aşkın çocuğa ulaştı. Bir başka sosyal sorumluluk projesi olan “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” ile BASF, maddi imkânlardan yoksun okullarda yeni kimya laboratuvarları kurulmasını hedefliyor. Bilimi ve özellikle de kimyayı gençlere sevdirme amacıyla hayata geçirilen her iki projeyle de başarılı sonuçlar alındı. BASF, temel faaliyet alanı olan kimya ile el ele ilerleyen bu tür sosyal sorumluluk projeleri geliştirmeye gelecekte de devam edecek.












Biz kimya yaratıyoruz dünya turu kapsamında farklı sektörlere yönelik çok sayıda ürün ve uygulamasınısergileyen BASF, Bakım Kimyasalları alanında sahip olduğu geniş hammadde yelpazesini de katılımcılara tanıtıyor.

Geliştirdiği hammaddeler nemlendiricilerden makyaj malzemelerine, saç boyalarından güneş kremlerine kadar çok sayıda kozmetik üründe kullanılan BASF; sağlık, beslenme ve temizlik ürünleri kategorisinde de tüketicilerin doğal ve sürdürülebilir ürün beklentisini karşılıyor.

BASF, Avrupa standardı EN 13432 uyarınca tamamen kompostlanabilir bir ürün olan ecovio®'yu2006 yılından beri biyobozunur ambalajlama sektörünün hizmetine sunuyor.Malzemenin özelliklerin test etmek ve daha da etkin hale getirmek amacıyla plastik işleyiciler, marka sahipleri, süpermarketler, çevresel dernekler ve kompost alanlarına sahip çöp ve atık yönetimi hizmeti veren firmalar ile uzun yıllardır yakın işbirliği içerisinde çalışıyor.Harcanan tüm bu ortak çabalar ve araştırmalar gösteriyor ki ecovio sadece geçerli uluslararası standardlara göre tamamen kompostlanabilir bir plastik değil aynı zamandayüksek oranda yenilenebilir hammadde içeriğine sahip ve yırtılmalara karşı dirençli poeştlerin yanısıra kaplanmış kağıt,malç film, tepsi ve bardakların yeteri kadar dayanıklı bir şekilde üretilmesine olanak sağlıyor.


Örneğin, ecovio ile üretilen kompostlanabilir atık poşetleri, organik atıkların efektif ve hijenik birşekilde toplanmasına yardım ediyor. Toplanan bu organik atıklar, poşetlerindenayrılmadan belirlişartlara sahip endüstriel kompost alanlarınde işlem görüyor ve ecovio mikroorganizmalar tarafından enzimlerin yardımları ile parçalanıyor. Kompostlama sürecinin sonundapoşetler tamamen korbondioksit, su ve biyokütleye dönüşüyor. Tüm bu ayrıştırma gerektirmeyen işlemler atık yönetimi için büyük avantaj sağlıyor.



Kimya alanındaki yenilikler, geleceğin mobilitesi için önemli yeni yaklaşımlar sunuyor. Ağırlığın ve emisyonun azaltılmasına, tasarıma, yeni güç aktarım mekanizmalarına, emniyet ve ısıyönetimi gibi trendlere öncü olan BASF, otomobillerde kimya yardımıyla geliştirilmiş ürün ve teknolojilerin daha fazla kullanılacağını öngörüyor.

Bu noktada araçların verimliliğini arttırmak ve yakıt tüketimini azaltmak için, metal parçaların yerine plastik parçaların kullanıldığı daha hafif yapıların oluşturulması önemli bir etken olarak dikkat çekiyor. BASF plastik ürünleri; otomobil gövdesinde, şaside, iç donanımlarda ve motor parçalarında kullanıldığında metal parçalara oranla ağırlığı yarı yarıya azaltıyor. Bir otomobilin ağırlığının 100 kilogramazaltılması, yakıt tüketimini 100 kilometrede yaklaşık 0.4 litre düşürüyor.

Daimler ile yapılan iş birliği sonucunda geliştirilmiş olan konsept araç smart forvision’da BASF’nin fark yaratacak 3 yenilikçi teknolojisi öne çıkıyor: Hafif konstrüksiyon çözümler, ısı yönetimi ve elektro mobiliteye özel enerji verimliliği. Araçta, dikkat çekici bir yenilik olarak BASF’nin geliştirdiği yeni yüksek-performans malzemesi Ultramid®Structure kullanılarak üretilen dünyanın seri üretime uygun ilk tümüyle plastik jantları bulunuyor. Metalle aynı derecede dayanım sağlayan Ultramid® Structure, ağırlığın yüzde 30 düzeyinde azaltılmasına olanak tanıyor.


WCCWT kapsamında çok sayıda ürün ve uygulamasını teşhir etmeye hazırlanan BASF, yapı sektörünün kullanımına yönelik önemli bir hammadde olan Elastopave’i de katılımcılara tanıtacak.

Elastopave ile ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik gibi günümüzün iki önemli amacını tek bir sistemde gerçekleştirmek mümkün oluyor. Uygulamaya göre seçilen mineralleri akıllı bir şekilde poliüretanla harmanlayan Elastopave, mineraller arasında oluşan boşuklar yardımıyla geçirgen bir kaplama oluşturmaya yardımcı oluyor. Bu sayede, yağmur suları doğal bir şekilde geçirgen yüzeyden süzülerek tekrar lokal yer altı sularına karışabiliyor. Elastopave’in yardımıyla, geleceğin çevre dostu ve doğal görünümlü şehir ve kasabaları inşa edilirken faydalanılabilecek dekoratif sert yüzeylerin yaratılması kolaylaşıyor.


yilmazparlar@yahoo.com










27 Temmuz 2013 Cumartesi

FATBURGER FAST-FOOD ZİNCİRİ TÜRKİYE’DE-YILMAZ PARLAR HABERİ

FATBURGER FAST-FOOD ZİNCİRİ TÜRKİYE’DE
Fatburger Lovie Yancey tarafından 1952 yılında kurulan Merkezi Amerika California, Beverly Hills’te bulunan ünlü fast-food markası, Türkiye’ye, franchise ortağı Universal Food Company (UFC) tarafından getirildi. Hollywood yıldızların fast-food markası Fatburger Türkiye’de halkalarını oluşturacak. İstanbul Tünel 26Temmuz 2013 tarihinde ilk şubesiyle Türkiye’ye merhaba dedi.
Uzun Marketing araştırmalar sonucu Türkiye’de zincir oluşturmaya ve Türkiye pazarına girmeye karar veren Universal Food Company (UFC), Türkiye’de Ekonomi açısından Başkent olarak değerlendirdikleri İstanbul’da ve kalbi olarakda gördükleri Tünel’de, ilk Şubelerini klasik kurala uygun kurdele keserek açtılar.



Zincir firmanın PR’lığını, sahibi orkide Gökhan, Medya direktörleri Duygu Derun ve Özcan Altunkaya olan Contactplus halkla ilişkiler ve danışman iletişim firması, Basın toplantısı düzenledi.









Basın toplantısına; Yönetici ortak Nawaf Al-Sharekh, UFC Türkiye Genel Müdürü Rami Zok ve Pazarlama Müdürü Gaye Arda Güngör katıldı. Basın toplantısına katılan yetkililer, Firma ve geniş yiyecek ürünleri yelpazesi hakkında genel bilgileri verdikten sonra Basın mensupların sorularını cevapladılar.

Yaklaşık 28 ülkede faaliyet gösterdiklerini, Fatburger restoranlarının yarısından fazlasının Amerika dışında hizmet verdiğini, ağını Orta Doğu, Avrupa, Asya ve Afrika gibi bölgelerde 300 yeni restoranla genişletmeye devam edeceklerini belirttiler.

UFC Türkiye, Türkiye’de 2014 yılı sonuna kadar Tünel Levent Çarşı, Sirkeci, İstanbul dışı olarakda Ankara ve İzmir halkaları oluşturacak ilk yer isimleri.10 yeni restoranı hizmete açmayı planladıkları bilgileri verdiler.




Yüzde 100 dana eti kullanılarak hazırlanan Fatburger, 60 yıla yakın müşterilerine özel sos ve hardal eşliğinde yüzde 75 yerli ürünlerin oluşturduğu tamamen taze hamburger sunuyor.



Özel seçenekli menü ürünleri arasında Chicken Sandviç, Veggieburger, BBQ Fatburger ve Mantarlı Swiss Fatburger gibi çeşitler bulunuyor. Markanın sunduğu patates kızartması ve soğan halkaları hazırlanışında, kolesterol içermeyen yağın kullanıldığını gerçek dondurma ile hazırlanan el yapımı shake sipariş üzerine hazırlanmakta ve hiçbir şekilde hazır ya da dondurulmuş ürün kullanılmadığı vurgulandı.



Yine firma yetkilileri verdikleri bilgi doğrultusunda, her müşterinin kendi damak zevkine özel olarak hazırladığı Fatburger restoranlarının farklı avantajı,yemek süresince ücretsiz içecek yenileme olanağı. Fatburger misafirleri, satın aldıkları içeceği yemekleri süresince ücretsiz olarak tekrar tekrar yenileyebilecekler.

Basın toplantı sonrası hamburger çeşitleri basın mensuplarına tattırıldı. Kendi aralarında yorumları paylaşan basın mensupları Fatburger ürünleri Türk damak tadına uygun, lezzetli ve farklı bulduklarını söylediler.



yilmazparlar@yahoo.com



25 Temmuz 2013 Perşembe

Merinos’tan 1500 kişilik iftar yemeği -Yılmaz Parlar


Merinos’tan 1500 kişilik iftar yemeği

Merinos, Bahçelievler Hasan Doğan Spor Kompleksi’nde, bin 500 kişinin katıldığı bir iftar yemeği düzenledi. Yemeğe, Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu da katıldı.

Halısektöründe dünya lideri olan Merinos, Hasan Doğan Spor Kompleksi’nde, Bahçelievler Belediyesi’nin organizasyonu ile bin 500 kişilik bir iftar yemeği verdi.

Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu “Merinos ailesi olarak,İstanbul’un çeşitli ilçelerinde ve Anadolu’da düzenlediğimiz iftar yemekleriyle, bu mübarek ayda bir araya gelmemize vesile olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ramazan ayında, Bahçelievler halkıyla bu büyük sofrada bir araya gelmek bizler için çok değerli... Ramazan bereketinin ülkemiz için daim olmasını diliyorum” dedi.

Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’nun ev sahipliği yaptığı yemeğe, Bahçelievler halkı katıldı.
yilmazparlar@yahoo.com

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Azeri ve Kazak öğrenciler, Uyumsoft Akademi’de stajını yaptı-Yılmaz Parlar


Azerbaycan ve Kazakistan’dan gelen öğrenciler, 2013 yaz okulu stajlarını Uyumsoft Akademi’de tamamladı…



Azeri ve Kazak öğrenciler,

2013 yaz okulu stajını Uyumsoft Akademi’de yaptı


Azerbaycan Kafkas Üniversitesi’nden endüstri mühendisliği bölümü öğrencileri ve Kazakistan Süleyman Demirel Üniversitesi’nden işletme bölümü öğrencileri, 2013 yaz okulu stajlarını,24 Haziran ile 19 Temmuz tarihleri arasında, Uyumsoft Akademi’de yaptı.

Türkiye’nin dünyaya açılan yerli yazılım ve danışmanlık firması Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’nin, bu yıl, Kurumsal Sosyal Sorumluluk projesi kapsamında 5.’ci kez hayata geçirdiği Uyumsoft Akademi Yaz Okulu stajına, Azerbaycan ve Kazakistan’dan mühendislik ve işletme bölümü öğrencileri katıldı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin laboratuvar sınıfında gerçekleşen staj programında; hem teorik, hem uygulamalı bir eğitim verildi. Yaz okulu stajını başarıyla tamamlayan öğrencilere, 19 Temmuz Cuma günü, Uyumsoft Genel Müdür YardımcısıHüseyin Şahin ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Oğurlu’nun katılımıyla ‘Uyumsoft Yaz Okulu Başarı Sertifikası’ verildi.




Uyumsoft’tan bine yakın gence eğitim semineri


Ülkemizin sektöründe lider yerli yazılım ve danışmanlık firması Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, kurumsal sosyal sorumluluk projesi kapsamında, 2005 yılından itibaren, ülkemizin yanısıra yurtdışından ilgili mühendislik bölümü öğrencilerine, ‘Kurumsal İşSistemleri ve ERP eğitimleri’ veriyor. 8 yılda, bine yakın gence eğitim semineri veren Uyumsoft, aynı zamanda gençlerin, hizmet verdiği özel sektör müşterilerinde istihdam edilmesini de olanak sağlayarak, iş dünyasına kazandırıyor.


Sektörümüze, kalifiye insan kaynağı yetiştirmeye devam edeceğiz


Uyumsoft’un dün olduğu gibi bugün ve gelecekte, bilişim sektörüne kalifiye insan kaynağı yetiştirmeye devam edeceğini ifade eden Uyumsoft Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Şahin, şunlarısöyledi:

“Uyumsoft olarak, ülkemizin yanı sıra 10’a yakın ülkede başarılı projelere imza attık ve atmaya devam ediyoruz. Sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tecrübemizi de, geleceğimiz olan gençlerimiz ile paylaşmak için kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirdiğimiz ‘Uyumsoft Akademi’nin, sektörümüze kazandırdığı gençlerimizi, yurtiçi ve yurtdışında iş dünyasında görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Gençlere yaptığımız yatırım, firmamızın en büyük kazanımlarından birisidir. Uyumsoft olarak, Türki Cumhuriyetler ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere, çeşitli ülkelerden bilişim sektörüne, kalifiye insan kaynağı yetiştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Azeri ve Kazak öğrenciler ile eğitmenleri Yağız Yahnici; Uyumsoft Yaz Okulu Stajı kapsamında, Adell ve Viko firmalarına birer program düzenledi. Üretim hatlarını gezen, iş akışınıgözlemleyen öğrenciler, Uyumsoft’un kurumsal iş sistemlerini işletmeye nasıl adapte ettiği konusunda bilgi edindi.


Uyumsoft, e-fatura entegratörü oldu -Yılmaz Parlar


Uyumsoft, e-fatura entegratörü oldu


Türkiye’nin lider kurumsal iş sistemleri firması Uyumsoft, e-fatura entegratörü oldu.

Uyumsoft, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, entegratör firma olarak onaylanan ilk ve tek ERP firmasıdır. Uyumsoft, işletmelerin mali işler süreçlerinde ve iş sistemlerinde köklü bir değişimi öngören e-fatura sistemine dahil edilmesi süreçlerinde baştan sona refakate hazırdır.

Türkiye ticaretindeki e-dönüşüm projelerini yöneten Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın MERSİS (Merkezi Sicil Kayıt Sistemi) ve ESBİS (Esnaf ve Sanatkarlar Bilgi Sistemi) projelerinin tek yürütücüsü olan Uyumsoft, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da Türkiye’nin ar-ge gücünün takip edildiği Türkiye Ar-Ge portalının tek yürütücüsüdür.


e-faturaya başvuru süresi için son 30 gün


Elektronik fatura sistemine (e-fatura) geçiş için başvuru süresinin 1 Eylül 2013 tarihinde sona ereceğini hatırlatan Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Şahin, “Mükelleflerin, 1 Eylül 2013 tarihine kadar e-fatura kullanımı ile ilgili olarak GİB’e başvuru yapmaları gerekirken; entegrasyon çalışmalarını ise 31.12.2013 tarihine kadar tamamlanmışolmaları lazımdır” dedi.

Uyumsoft’un, GİB tarafından entegratör olarak açıklanan ilk ve tek ERP üreticisi olduğunu ifade eden Hüseyin Şahin, şunları söyledi:

“Bilindiği üzere e-fatura, Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’na göre, tutulmasızorunlu olan faturaların elektronik ortamda oluşturma, gönderme, saklama, ibraz aşamalarının gerçekleştirildiği ve tarafları arasında dolaşımını güvenli ve sağlıklı bir biçimde sağlamak amacı ile GİB tarafından oluşturulan uygulamanın genel adıdır. Uyumsoft olarak, mükellef işletmelerin e-fatura sürecine dahil olmasında A’dan Z’ye tüm süreci yönetmekteyiz” diye konuştu.


İşletmelerin, e-fatura sistemine dahil edilmesinde baştan sona hazır olunan süreçler:


*e-fatura süreçleri, usul ve esasları doğrultusunda eğitim ve destek hizmetleri,
*GİB e-fatura standartları ile tamamen uyumlu yasal fatura alışverişi,

*Çizelgelenmişgörevler ile otomatik fatura alışverişi,

*Giden/gelen fatura bilgisinin anlık paylaşıldığı web arayüz hizmeti,

*Görsel fatura şablon alternatifleri,

*Çok ofisli/merkezli kurumlar için fatura verilerini birleştirme,

*Fatura verilerinin dijital olarak standartlara uygun şekilde arşivlenmesi ve istenilen durumda anında erişim,
*Tüm aktarımların ve veri hazırlama işlemlerinin kayıt altına alınması,

*Değişen mevzuata göre, sürekli güncelleme, ürün ve hizmetlerin sürekli geliştirilmesi,


E- Faturanın, işletmelere sağladığıavantajlar


*Faturanın en görünür avantajları arasında kâğıt faturadan kurtularak; baskı, yazdırma, posta ve arşiv maliyetlerinin çok büyük ölçüde ortadan kaldırılması mümkündür.

*Tedarik zincirlerindeki iş ve işlem süreçlerinin azaltılması, hızlandırılması yönünden işletmelerin tedarik zincirinin tasarım ve yönetilmesinde kullanılabilecek en önemli araçlardan birisidir.

*e-fatura düzenlemek satıcı için kağıt faturaya göre % 57, alıcı için ise % 62 daha fazla tasarruf sağlamaktadır. (Billentis, 2013)

*Faturaya ilişkin bilgilerin anında kontrolü, doğrulanması ve anlık uyuşmazlık çözümü, anlık ve otomatik veri kaydı ile hata ihtimalinin en aza indirgenmesi; elektronik arşivleme ve fatura bilgilerine sistem sorgusuyla anında erişim sağlanması ise eko-sistem ve paydaşlarına sağladığı diğer faydalardır.


Dünyada, e– Fatura


*AB’de bir önceki yıla göre yaklaşık % 30 civarında artarak, ortalamada % 33 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

*Dünya genelinde ise e-faturadaki artış oranının % 20’ler civarında gerçekleşmesi beklenmekte olup e-fatura kullanımının 2013 yılında % 5’i aşacağı tahmin ediliyor.

*Özellikle Latin Amerika ülkelerinde kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve kaçakçılığı önleme çalışmalarının sonucu olarak e-fatura zorunlu tutulmuştur.

*Ülkemizde ise, e-fatura hacmi bugün binde 5’ler seviyesindedir.
yilmazparlar@yahoo.com

7 Haziran 2013 Cuma

9‘uncu Kent ve Yaşam Ödülleri -Yılmaz Parlar

CESARETLİ YÜREKLERE
ONUR ÖDÜLÜ

Kısa adı(YAPDER) Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği tarafından Organize edilenEGD Ekonomi Gazeteciler Derneği ve Cem TV Cem Medya Grup Başkanı Celal Toprak, Yayıncı ve Tv Program yapımcısıMehmet Gözcü‘nün birlikte hazırladıkları Cem Radyo’da yayınlanan Kent ve Yaşam programının geleneksel ödüllerinin 9 ncusu yapıldı.

9‘uncu Kent ve Yaşam Ödülleri düzenlenen sade bir törenle sahiplerine verildi.

Kent ve Yaşam Ödüllerinde an anlamlı ödül şüphesiz jürinin açıklamasına göre son toplantılarında aldıkları karar üzerine, canı pahasına yaptıkları Taksim Gezi Parkı Direnişçilerine cesaretli yüreklere verilen jüri özel ödülü onur ödülüydü..

İnsan odaklıolması gereken şehirleşme, yanlış uygulamalar sonucu yaşanırlılığını yitirmiş, geleceği kesinlikle düşünerek hareket etmemiz gerekirken çocuklarımızın yaşamayacağıyerleri inşa etmemiz sonucu hem ekonomik hem sosyal bir kayıp olan süreçe gelmiş olduk.
Kentsel Dönüşüm projelerinin çevre faktörü düşünülerek olması gerekirken, çok katlıbinaların yapımına devam edilerek yeşil alanların yok edilmesi şehirlere değil insanlığa vurulan darbedir.

Yaşanabilir ve Estetik Şehirlertoprağa yakın yaşamalı teması zaman zaman devlet büyükleri tarafından yapılan etkinlerde söylenen ve kelimelere asılan sözler oldu.
Rahat nefes alacak yaşam, halkın özgürlüğü her geçen gün, hem yüreğinden hem yaşam alanından koparılınca geleceği şekillendirecek yaşamın gerçek sahibi halk arzu edilmeyen olaylara maruz kaldı. Direnen halkın simgesi gibi temsilcilerine verilen ödül tüm acılarını unutturdu.

Daha yaşanabilir kentler ve mutlu insanlar sloganıyla yola çıkan program, Doğru işler yapanları takdir etme farkındalığı artırma adına ödül vermektedir.
Sultanahmet-Ahırkapı Armada otelde gerçekleşen ödül gecesinde pek çok, siyasetden, iş dünyasından, akademiden, sanat dünyasından sivil toplum temsilcilerinden ünlü isimler vardı.

9 Kent ve Yaşam Ödül Kategorileri ve Sahipleri
BaşarılıBelediye Başkanı Ödülü (Antalya Büyükşehir Belediyesi)-Başarılı Sivil Toplum Örgütü Ödülü Erzincan Sanayici veİşadamları Derneği Başkanı (ERSİAD) Erzincan Kültür ve Eğitim Vakıfı (EKEV)- Kenti Dönüştürme Ödülü ( Sampaş A.Ş )-Başarı İşadamı Ödülü (Mutlusan Elektrik A.Ş )-Sosyal Sorumluluk Ödülü (PesiCo Türkiye)-Kente Katkı Ödülü (Renault Mais)-Teknoloji Ödülü (Cebit Deutsche Messe )-Eğitime Katkı Ödülü (SabancıÜniversitesi)-Kampanya Ödülü (Şahin Melek Et ve Et Mamülleri Gıda A.Ş )-Kent Projesi Ödülü (Fatih Belediyesi)-Kültür sanat Ödülü Tiyatro ve Sinema sanatçısı Kerem Alışık-Çevre Ödülü ( Mis Group Şirketler Topluluğu)-Medya Ödülü (Artıbir Tv ) Babıali Dergisi-Tüketici Ödülü (A101 Yeni Mağazacılık A.Ş)-Gençlik Ödülü ( Emre Eczacıbaşı)-İnovasyon Ödülü (Muratbey Peynirleri)-Sağlık Ödülü ( Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu )-Jüri Özel Ödülü (Taksim Gezi Parkı )

yilmazparlar@yahoo.com